Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası, Antalya'daki su baskınlarının doğal afet değil, eksik altyapı ve yanlış imar uygulamalarının sonucu olduğunu vurguladı. Oda'dan yapılan açıklamada kırmızı kot çalışması yapılmadan verilen ruhsat ve güncel olmayan harita verilerinin riskleri artırdığı belirtildi
Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası Antalya Şube Yönetimi, son günlerde yaşanan sağanak yağışlara dikkat çekti. Oda'dan yapılan açıklamada, "Altyapısı tamamlanmadan yapılaşmaya açılan alanlarda, kırmızı kot uygulaması yapılmaksızın düzenlenen imar parselleri nedeniyle sel baskınları yaşanıyor. Bu durum hem can ve mal güvenliğini tehdit" denildi.

ALT YAPISI TAMAMLANMAMIŞ YAPILAŞMALAR…
Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası Antalya Şube Yönetim Kurulu, şehir genelinde yapılaşma ruhsatlarına dikkat çekti. Kırmızı kot uygulaması yapılmadan ortaya çıkan yapılaşma karşısında yaşanan sağanak yağışların can ve mal kayıplarına neden olduğunu anlatan mühendisler, "Özellikle altyapısı tamamlanmadan yapılaşmaya açılan alanlarda, kırmızı kot uygulaması yapılmaksızın düzenlenen imar parselleri; yağmur sonrası yüzey sularının yapı temellerine, bodrum katlara ve sokaklara dolmasına neden olmakta, bu durum hem can ve mal güvenliğini tehdit etmekte hem de kamu kaynaklarının tekrar tekrar aynı sorunlara harcanmasına yol açmaktadır. Bugün gelinen noktada; altyapılı imar parseli kavramının, kırmızı kot çalışması yapılmadan uygulanıyor olması; gelişimi hızlı, topoğrafyası karmaşık ve iklim krizinden doğrudan etkilenen Antalya için artık kabul edilebilir değildir. Yağış sonrası yaşanan su baskınlarının büyük bölümü, doğal afet olmanın ötesinde; önceden öngörülebilir ve doğru mühendislik önlemleriyle rahatlıkla engellenebilir sorunlardır" şeklinde açıklama yaptı.

"YAŞANAN SU BASKINLARI BİR SÜPRİZ DEĞİLDİR"
"Buradan açıkça ifade ediyoruz, kırmızı kot uygulaması yapılmadan yapılaşmaya açılan mahallelerde yaşanan su baskınları bir "sürpriz" değildir" şeklinde devam eden açıklamada, "Altyapısı tamamlanmadan verilen yapı ruhsatları ciddi bir planlama kusurudur. Bu konuların hâlâ tartışılıyor olması, Antalya ölçeğinde bir kent için kabul edilebilir değildir. Öte yandan, kentin planlama ve altyapı çalışmalarının yaklaşık 20 yıl öncesine ait halihazır harita verileri üzerinden yürütülmesi, yaşanan sorunların temel nedenlerinden biridir. Antalya gibi her yıl hızla değişen, büyüyen ve dönüşen bir kentte; halihazır harita verilerinin neredeyse her yıl güncellenmesi gerekirken, mevcut verilerle yürütülen planlama, altyapı projeleri ve mühendislik çalışmaları yetersiz kalmakta; yanlış kotlar, hatalı drenaj kararları ve uyumsuz uygulamalar kaçınılmaz hale gelmektedir" denildi.
PEKİ, NE YAPILMALI?
TMMOB Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası Antalya Şube Yönetim Kurulu'ndan yapılan açıklamada daha sonra şu ifadelere dikkat çekildi:
"Çözüm açıktır. Altyapısı tamamlanmadan yapı ruhsatı verilmemelidir. Kırmızı kot uygulaması, imar süreçlerinin vazgeçilmez ve zorunlu bir bileşeni haline getirilmelidir. Antalya'nın tamamını kapsayan güncel halihazır harita çalışmaları ivedilikle başlatılmalı; Antalya Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde, ilçe belediyeleriyle tam koordinasyon içinde tamamlanmalıdır. Planlama, altyapı ve projelendirme süreçleri güncel, doğru ve bilimsel verilere dayandırılmalıdır. TMMOB Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası olarak bir kez daha vurgulamak isteriz ki; Antalya'nın daha güvenli, daha yaşanabilir ve sürdürülebilir bir kent haline gelmesi için yürütülecek her bilimsel ve kamusal çalışmada, bilgi ve mesleki birikimimizle iş birliğine açık olduğumuzu kamuoyuna ve ilgili tüm kurumlara ilan ediyoruz. Bu sorunları her yağış sonrası yeniden konuşmak yerine, kalıcı ve doğru çözümler üretmek mümkündür. Gecikmiş her adımın bedelini ise Antalya halkı ödemektedir." /ANTALYAKÖRFEZ