Tarih: 21.11.2025 09:01

TİP'TEN BÜYÜKŞEHİR VE ASAT’A.. ‘ANTALYALI ÇEŞMESİNDEN AKAN SUYU İÇEMİYOR’

Facebook Twitter Linked-in

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Antalya İl Başkanı Enes Keskin ve İl Teşkilatı, Sayıştay'ın 2024 ASAT Denetim Raporu'nu esas alarak Antalya'daki su kalitesi ve yönetimine dair ağır iddialarda bulundu. TİP, kentin suyunun özelleştirildiğini, denetimsizlik nedeniyle insan sağlığını tehdit ettiğini ve bu durumdan sorumlu olanların hesap vermesi gerektiğini açıkladı.

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Antalya İl Başkanı Enes Keskin, sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda, Antalya'nın yaşam kaynağı olan suyun özelleştiği ilk kent olduğunu iddia etti. Keskin, temel insan ihtiyacını kâr aracına dönüştürenlerin, aynı zamanda kentin suyunu zehirlediğini ileri sürdü. İl Başkanı, çocukları dahi okullarda musluklara mecbur bırakıp sağlığa zararlı hale gelen bu suyu içirenlerin de, bu suyu zehirleyenlerin de hesap vereceğini kesin bir dille belirtti.

SAYIŞTAY RAPORU KAMU HİZMETİNİN PİYASALAŞMASINI GÖSTERİYOR

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Antalya İl Teşkilatı'nın resmi sosyal medya hesabından yapılan açıklamada ise Sayıştay'ın 2024 ASAT Denetim Raporu odağa alındı. Açıklama, "Sayıştay Raporu Ortada; Antalyalı çeşmesinden akan suyu içemiyor! Halkın olanı sermayeye peşkeş çekenlerden, denetimsizlikle halkımızı zehirleyen zihniyetten hesap soracağız!" ifadeleriyle başladı.

Antalya'da su ve atık su yönetimine ilişkin yıllardır dile getirilen sorunların kentin en ciddi gerçeklerinden olduğu vurgulandı. TİP, Sayıştay raporunun, bu kentte suyun bir kamu hizmeti olarak değil, piyasaya terk edilmiş bir meta olarak ele alındığını tüm açıklığıyla ortaya koyduğunu belirtti. Parti, söz konusu raporu yalnızca teknik bir inceleme değil; "Ülkemizde kamusal hizmetlerin özelleştirilmesini ve denetimsizliğin doğurduğu ihmalleri bir kez daha gözler önüne seren bir delil" olarak nitelendirdi.

İÇME SUYU KAYNAKLARINDAKİ TEHLİKELİ BULGULAR

TİP, Sayıştay raporuna dayandırarak Antalyalıların çeşmelerinden akan suyu içememe gerekçelerini ayrıntılı olarak sıraladı. Bu gerekçeler arasında şunlar yer aldı:

- İçme suyu kaynaklarındaki tehlikeli parametre aşımı.

- Sızıntı suların arıtılmadan kanalizasyona verilmesi.

- Karacaören içme suyu havzasına atık su deşarjı.

- Endüstriyel tesislerin denetim eksikliği.

- Arıtma tesislerinin çevre izni olmadan faaliyet göstermesi.

Açıklamada, bu durumun Antalyalıların Türkiye'nin en pahalı sularından birini içememelerinin rapora sabit gerekçeleri olduğu belirtildi. TİP, bu krizin sebebinin artık yönetilememe değil, bilinçli halde ve gözler önünde yürütülen sınıf politikaları olduğunu, halkın olanı sermayeye peşkeş çekenlerin sorumlu olduğunu ifade etti.

"HALKIN SAĞLIĞI PAZARLANIYOR, HESAP SORULACAK"

Açıklamanın son bölümünde TİP, su gibi en temel insani ihtiyaçların ve yaşamsal hakkın sermayenin kirli ilişkilerine teslim edildiğini belirtti. Halkı günbegün insan sağlığına tehdit maddeler içeren suyu tüketmeye mahkum edenlerin hesap vereceği vurgulandı. Parti, "Halkın sağlığını bir avuç azınlığın cebi dolsun diye pazarlayanlardan, ihmalkarlıkla halkımızı açıkça zehirleyenlerden hesabı bu memleketin devrimcileri soracak" diyerek tepkisini dile getirdi. Açıklama, "Kök salan ağacın, uçan kuşun, akan ırmağın, halkın aldığı nefesin düşmanları hesap verecek! Sermaye insan canına tehdittir, yenilenecek!" ifadeleriyle sona erdi.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —