Şöyle bir çevrenize, haberlere, konuşmalara, serzenişlere, hatta isyanlara bir bakın..
“Elektrik faturaları” konusunda en çok kim şikayetçi?
“Olmaz böyle şey” diye en çok kim feryat ediyor?
İşadamı, sanatçı, sanayici, turizmci, akademisyenlerin de bulunduğu bu şikayetçilere İyi bakın..
Bunlar;
– “Nükleer enerji santrali yapılmasın” istiyor..
– “Hidroelektrik Santralları (HES’ler)” yapılmasın istiyor..
– “Termik Santraller” yapılmasın istiyor..
– Hatta, “Rüzgâr enerjisi”ne bile karşılar..
Ama, bu utanmazlıklarını görmezden gelip, “elektrik faturaları çok ağır” diyebiliyorlar..
…
Artvin’deki YUSUFELİ BARAJI’nı biliyorsunuz değil mi?
275 metre yüksekliği ile Türkiye’nin en yüksek, çift eğrilikli beton kemer baraj tipinde ise dünyanın üçüncü yüksek barajı..
2.2 milyar m3 depolama kapasitesine sahip..
558 megavat kurulu gücü var ve yıllık enerji üretimi 1.9 milyar kWh/yıl..
2006 yılında yapımına başlanacaktı..
Ama, bugün “elektrik faturasından en çok şikayet edenlerin ENGELLEMESİ yüzünden ancak 2013 yılında kazma vurulabildi..
Ve yaklaşık 1 ay önce, 6 Ocak 2022 günü su tutmaya başladı..
Düşünebiliyor musunuz;
7 yıl boyunca Yusufeli’nden elde edebileceğimiz bu enerji için onlarca milyar doları yurtdışına vermek zorunda kaldık, işin maliyeti arttı ve ülkemiz büyük bir enerji kaybı yaşadı..
“BU şikayetçi KİTLE”nin ülkemize ne kadar hasar verdiğini anlayın..
NOT: Ülkesini seven ve gerçekten mağdur duruma düşen vatandaşlarımızı, esnafımızı ve iş insanlarımızı ayrı tutuyorum..
…
Bu engelleme sadece Yusufeli ile sınırlı değil..
Yapımı devam eden HES’ler var, Nükleer Enerji Santrali var, güneş ve rüzgar enerji sistemleri var..
Hemen hepsi şikayet, suç duyuruları, davalarla ENGELLENMEYE çalışılıyor..
Bunların İKTİDAR olduğunu falan düşünmek bile istemiyorum..
Yapılmakta olanları durdurmak bir yana, yapılanları bile yıkmaya kalkışabilirler..
İşte o zaman, “dünyada büyük bir enerji ve petrol krizi yaşanırken” bugünkü faturanızın kaç katını ödeyeceğinizi siz düşünün artık..
…
Durun, burada sizlere bir de “ELEKTRİK FATURALARI konusunda dünyadaki manzarayı” göstermek istiyorum..
Hani Türkiye’de bu hükümet yüksek fiyatlarla halkını ezdiriyor ya..
Gelin bir de “gelişmiş(!) ülkeler”de elektrik fiyatları ne kadarmış ona bakalım..
AB ülkelerinde son 23 yılın en yüksek enflasyon rakamları gözlenirken elektrik fiyatları da katlanmış vaziyette..
Örneğin; 1 megavat/saat elektriğin ortalama fiyatı;
– Almanya’da 53.6 eurodan 221 euroya yükselmiş..
– Fransa’da 59.5 eurodan 274.7’ye yükselmiş..
– İngiltere’de 90 eurodan 287.7’ye yükselmiş..
– Hollanda’da 53.6’dan 221 euroya yükselmiş..
Geçelim; 1 kilovat/saat elektrik fiyatlarına bakalım..
Almanya’da 39 euro, Danimarka’da 34 euro, İngiltere’de 27 euro, Japonya’da 29 euro, İrlanda’da 29 euro, Avustralya’da 26 euro..
Türkiye’de ise (vergiler dahil) meskenler için 1 lira 35 kuruş/kWh’dir..
İşyerleri için bu fiyat daha da düşük..
DOĞALGAZ fiyatları da Avrupa’da 2021’de yüzde 460 artmış..
…
Gördüğünüz gibi, iki-üç yıldır sadece Türkiye değil, dünyanın bütün ülkeleri yangın yeri gibi..
Hükümetler, vatandaşlarının ihtiyaçlarını karşılayabilmek için özellikle enerjiye büyük paralar harcıyor, bunu da vatandaşına yansıtıyor..
Bunlara rağmen..
Bizde Kemal Kılıçdaroğlu gibi biri de çıkıp, “elektrik faturaları çok fazla, ödemeyeceğim” diyerek vatandaşını kışkırtmıyor, isyana davet etmiyor..
Ülkesinin bu kötü günlerden kurtulabilmesi için çözüm üretecek projeler geliştirmesi gerekenler, hükümetin her türkü çabasını ve çalışmasını baltalamaya çalışıyor..
Tıpkı İstanbul’da yarım kalan metro hatlarını devam ettirmek yerine, kazılan tünelleri de toprakla doldurup yok ettikleri gibi..
Çok hızlı raylı sistemler, hava alanları, yollar, savunma sanayi, sağlık sistemleri, sosyal projeler, uçak ve uzay çalışmaları gibi hizmetlere dudak büktükleri gibi..
Bu ülkeye LEVEL atlatacak, dünya liglerine çıkaracak bütün proje ve çalışmaları baltalamaya çalışıyorlar..
…
Bunlar var ya bunlar;
– Yollar cillop gibi asfalt olsun ister, depreme dayanıklı sağlam yapılar ister, ama “taş ocakları olmasın” derler..
– Binlerce lira verip aldıkları mobil telefonları kesintisiz çalışsın ve hep kapsama alanı içinde olsun ister, ama baz istasyonlarına karşı çıkarlar..
– Yapılan o güzelim yollardan en çok onlar faydalanır, ama “yapmasalardı” diye bir de trip atar, teşekkür bile etmezler..
– Bu hükümet sayesinde engelli, yaşlı, çocuk bakımı gibi bir sürü destekten yararlanır, ama “niye almayayım” diye pişkinlik yaparlar..
…
Özetle..
Evet sıkıntılarımız var, ama “birlik” olursak, biraz sabredersek üstesinden gelinemeyecek şeyler değil..
Bugün; dünyanın geneline baktığınızda “cennet” sayılacak bir ülkede yaşamayı “cehennem”e çevirmeye çalışan “zihniyeti bozuk istemezükçü takımı”na dikkatinizi çekmek istedim..
Ve bunları KEYFİYETİNİZE havale ediyorum..
Tercihiniz, KADERİNİZ olacak..
News
