Günlerdir gökyüzünü meşgul eden ve bilim camiasını ikiye bölen Anomali Atlas 3i krizinde geri sayım sona eriyor. New York büyüklüğünde olduğu tahmin edilen, mavi-yeşil renkte parlayan ve Dünya’nın kalp atışıyla aynı frekansı (7.83 Hz) yayan bu esrarengiz cisim, 19 Aralık‘ta gezegenimize en yakın mesafeye ulaşacak.
Peki, yetkili kurumların ve askeri birimlerin neden bu kadar sessiz kaldığı bu kritik günde, insanlığı bekleyen senaryolar neler?
SENARYO 1: PROF. LOEB HAKLI ÇIKARSA: ‘İSTİLA BAŞLIYOR’
- Harvard Astrofizik Profesörü Avi Loeb’in en başta attığı “Bu bir istila!” çığlığı, 19 Aralık’ta dehşet verici bir gerçeğe dönüşebilir.
- Mesaj Aktarımı: Cisim, Dünya ile eşleşen frekansı en yakın noktada kullanarak, doğrudan beynimizi veya iletişim ağlarımızı hedef alan şifreli ve kötücül bir mesaj yollayabilir.
- Keşif Birlikleri Hareketi: Bir süredir Avrupa ve ABD üzerinde görülen, Atlas 3i’nin öncüleri olduğu düşünülen tanımlanamayan uçan küreler (UAP’ler), 19 Aralık’ta devasa ana cisimden aldıkları komutla harekete geçebilir.
SENARYO 2: YENİ BİR ‘DÜNYA DIŞI MADDE’ KİRLİLİĞİ
- Cismin saniyede 61 mil hızla püskürttüğü ve evrende bilinmeyen moleküller içerdiği tespit edilen zehirli duman, 19 Aralık’ta atmosferimize karışabilir.
- Küresel Kararma: Püskürtülen madde, gezegenimizin üst atmosferini kaplayarak Güneş ışığını engeller ve küresel bir soğumaya yol açabilir.
- Biyolojik Tehdit: İçeriği bilinmeyen bu moleküller, Dünya’daki yaşam formları için yeni bir pandemi veya biyolojik tehlike yaratma riski taşıyor.
SENARYO 3: ŞOK EDİCİ UÇUŞ MANEVRASI VE TEMAS
- 19 Aralık, cismin beklenenin aksine gezegenimize çok daha yakın bir yörüngeye girmesi veya bilim insanlarının hesaplayamadığı bir manevrayla atmosfere girmeyi denemesi demek olabilir.
- Teknolojik Şok: Cisim, bilinen fizik kurallarını altüst eden bir manevra yaparak, teknolojisinin ne kadar gelişmiş olduğunu tüm dünyaya kanıtlayabilir.
- İlk Temas: En yakın geçiş anında, askeri radarların ve teleskopların görebileceği şekilde, açık bir iletişim veya temas sinyali gönderebilir.
19 Aralık, artık sadece bir takvim yaprağı değil; insanlığın geleceğini belirleyebilecek, nefeslerin tutulduğu bir bekleme anı. Hükümetler sessizliğini korurken, bu devasa anomalinin ne getireceği tüm dünyanın gündemini sarsmaya hazır. /HEYHABER
