AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ'NDE 111 AKADEMİSYEN CÜBBE GİYDİ.. ‘BU SADECE BİR UNVAN DEĞİL’

Rektör Prof. Dr. Özlenen Özkan cübbe giyen 111 akademisyene seslenerek, “Bu cübbeler yalnızca bir ünvan değil, milletimizin geleceğini inşa etme sorumluluğudur. Büyük hayaller kurmaktan vazgeçmeyin" dedi.


Eğitim 25.12.2025 17:03:00 0
AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ

Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, 2025 Akademik Töreni'nde cübbe giyen 111 akademisyene seslenerek, “Bu cübbeler yalnızca bir ünvan değil, milletimizin geleceğini inşa etme sorumluluğudur. Büyük hayaller kurmaktan vazgeçmeyin" dedi.

Akdeniz Üniversitesi'nde 2025 yılında akademik ünvan alan, ünvanı yükseltilen ve kadroya atanan öğretim üyeleri için Akademik Tören düzenlendi. Atatürk Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen törene, Rektör Prof. Dr. Özlenen Özkan, çok sayıda akademisyen ile aileleri katıldı.

Törende konuşan Rektör Özlenen Özkan, akademik yükselmenin sorumluluk boyutuna dikkati çekti. Prof. Dr. Özkan, “Bugün akademik kariyer basamaklarında yükselen değerli hocalarımızı tebrik etmek, yeni cübbelerini giyecek genç meslektaşlarımıza 'aramıza hoş geldiniz' demek için bir aradayız. 111 akademisyenimiz emeğin, sabrın ve nitelikli üretimin nişanesi olarak cübbelerini giyecek. Ancak bu cübbeler, omuzlarımıza bir ünvanın ağırlığı kadar, tarihsel bir mirası da yüklemektedir" dedi. Atatürk'ün bilim anlayışına vurgu yapan Özkan, “Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, uygar düşüncelerin yayılmasını ve çağdaş ilerlemeyi bilim insanları için bir namus ödevi olarak tanımlamıştır. Bizler için bu görev, bir meslekten öte bu halka ve geleceğe karşı ödenmesi gereken bir borçtur" diye konuştu. Akademisyenlerin başarısında ailelerin rolüne dikkati çeken Özkan, “Bu başarıların gizli kahramanları ailelerdir. Onların sabrı ve desteği olmasaydı, bugün bu hikayeler yazılamazdı. En büyük alkışı onlara istiyorum" dedi.

'ÜNİVERSİTELER ÜÇ TEMEL GÖREV ÜZERİNE KURULUDUR'

Üniversitelerin nitelikli eğitim-öğretim, özgün bilim üretimi ve topluma katkı olmak üzere üç temel sac ayağı olduğunu belirten Özkan, “Bugün bu üç alanda nerede olduğumuzu ve aradaki farkı kapatmak için hangi stratejileri izlememiz gerektiğini samimiyetle konuşmalıyız" dedi. Son 5 yılda üniversitenin önemli bir dönüşüm yaşadığını belirten Özkan, “Akdeniz Üniversitesi'ni bilimsel kapasitesiyle ülkeye yön veren, ürettiği değerle topluma doğrudan katkı sunan sürdürülebilir bir ekosisteme dönüştürmek için büyük bir inanç ve tutkuyla çalıştık" diye konuştu.

'KİM OLDUĞUNA DEĞİL, NE ÜRETTİĞİNE BAKIYORUZ'

Akademik atama ve yükseltme kriterlerinin güçlendirildiğini kaydeden Özkan, “Bilimsel üretimi teşvik eden, kim olduğuna değil ne ürettiğine bakan liyakat temelli bir yaklaşımı kararlılıkla güçlendirdik. Kriterleri yükseltmek, daha fazla çalışmak ve emeğin hakkını teslim etmek demektir" dedi.

Bilimsel araştırma projeleri desteklerinin her yıl artırıldığını vurgulayan Özkan, “Üretenin yanında olduğumuzu net biçimde gösterdik. Q1 ve Q2 düzeyindeki yayınlarımız artıyor, uluslararası ortaklı çalışmalarımız güçleniyor. Doğru yolda olduğumuzun en somut göstergesi budur. Bu birikim, dünya üniversite sıralamalarına ve uluslararası görünürlüğümüze de güçlü biçimde yansımaktadır. Elbette ulaştığımız noktayı yeterli görmüyoruz; daha üst hedefler için aynı kararlılıkla çalışmaya devam ediyoruz" diye konuştu.

'ÜNİVERSİTE ŞEHİRDEN KOPUK OLAMAZ'

Göreve geldiğinde en çok duyduğu eleştirilerden birinin üniversitenin şehirle bağının zayıf olduğu yönünde olduğunu anlatan Özkan, “Bu algıyı değiştirmek için çok çalıştık. Çünkü biliyoruz ki üniversite, içinde bulunduğu şehirle bağ kurabildiği ölçüde güçlenir, üretir ve değer katar. Bugün artık duvarların arkasında kalan değil; şehrin her alanında hissedilen, dertlenen ve çözüm üreten bir üniversiteyiz" dedi. Özkan, hastane otopark sorununun çözüldüğünü, 2026 yılında bir otopark alanı daha planlandığını, Hasta Yakınları Konukevi'nin açıldığını, Meme Sağlığı Merkezi'nin hizmete girdiğini belirterek, “Halkımıza dokunan her hizmet, bu görevin en büyük motivasyon kaynağıdır" dedi. Sağlık alt yapısını güçlendirecek yatırımlara kararlılıkla devam ettiklerini aktaran Özkan, “Şehrimizin sağlık hizmetlerini üst seviyeye taşıyacak 900 Yataklı Yeni Hastane Binamızın temelini attık; Nöroloji Polikliniğimizin yapımına başladık. Çevreci ve sürdürülebilir kampüs vizyonumuz doğrultusunda üniversitemizin elektrik ihtiyacını karşılayacak, üniversiteler arasındaki en büyük güneş enerjisi santrali için çalışmalarımız devam ediyor. Şehrimizi tarımın inovasyon üssü haline getirecek Türkiye'nin en büyük Tarım Teknokenti'ni Antalya'mıza kazandırmanın gururunu yaşıyoruz. Ve biliyorsunuz; İleri Sağlık Araştırma Merkezimizi hayata geçirdik. Bu merkezimizde ülkemize yüksek katma değer sağlayacak nitelikli araştırmalar yürütülüyor; inşallah çok yakında bu çalışmaların somut ve gurur verici sonuçlarını hep birlikte paylaşacağız" diye konuştu.

'BÜYÜK HAYALLER KURMAKTAN VAZGEÇMEYİN'

Bilimin insanlığın ortak sorunlarına çözüm üretmesi gerektiğini vurgulayan Özkan, “İklim krizi, salgın hastalıklar, su ve gıda güvenliği, yapay zeka etiği gibi küresel meydan okumalar bizim neslimizin sorumluluğudur. Büyük hayaller kurmaktan vazgeçmeyin" dedi.

Üniversitelerin kapalı yapılar olmaması gerektiğini ifade eden Özkan, Akdeniz Üniversitesi'nin sanayi, kamu ve şehirle iç içe, açık inovasyon merkezi olma vizyonuyla hareket ettiğini söyledi. Özkan, “Yüzyıllar boyunca üniversiteler, yüksek duvarlar ardında bilginin üretildiği kapalı kalelerdi. Ancak devir değişti. Bilgi artık sadece kampüslerde üretilmiyor; dijital platformlarda, teknoparklarda ve hayatın her alanında yeniden var ediliyor. Bu nedenle Akdeniz Üniversitesi olarak biz, 'kapalı bir bilgi kalesi' olmayı reddediyoruz. Bizim vizyonumuz; sanayiyle, kamuyla ve şehirle iç içe geçen, duvarları olmayan bir 'açık inovasyon merkezi' olmaktır. Geleceğin üniversitesi, diploma veren bir bina değil; yaşam boyu süren bir öğrenme yolculuğunun merkez üssüdür. Artık öğrenci sadece ders dinleyen değil; veriyle düşünen, proje geliştiren ve yapay zeka okuryazarlığı ile donanmış bir aktör olmak zorunda. Çünkü geleceği inşa edecek olanlar, yalnızca bilenler değil; o bilgiyi ahlakla, vicdanla ve sorumlulukla kullananlar olacaktır" diye konuştu.

Cübbelerini giyen her bir akademisyenin, bu kumaşa işlenmiş olan bilgelik, sorumluluk ve insanlığa hizmet yeminini hatırlaması gerektiğine dikkati çeken Özkan, “Unutmayalım; Bilimde önümüzü aydınlatamazsak, başkalarının karanlığında yol bulmaya çalışırız. Özgün bilgiyi üretemezsek, tüketici olmanın getirdiği bağımlılıkla mücadele ederiz. Bizler, bu ülkenin aydınlık zihinleri olarak, milletimizin sadece bugününe değil, yarınına da ışık tutma görevini taşıyoruz" dedi. Cumhuriyetin ikinci yüzyılında, akademisyenlere düşen görevin; Atatürk'ün akıl ve bilim mirasını, çağın gerekleriyle buluşturarak daha ileri taşımak olduğunu ifade eden Özkan, “Bugün cübbe giyerek akademik yolculuklarında yeni bir aşamaya geçen tüm hocalarımızı bir kez daha gönülden tebrik ediyorum. Cübbelerinizi sadece bir ünvan olarak değil, topluma ve geleceğe karşı bir sorumluluk nişanesi olarak taşıyacağınıza inancım tamdır" diye konuştu. /MİLLİYET.COM.TR

SPOR


GÜNDEM

ANTALYA DOSTLAR GRUBU 2025 YILI SON TOPLANTISINI YAPTI
MEHMET ALİ ALKAN’A KÖTÜ HABER.. İSTİNAF MAHKEMESİ CEZASINI ONAYLADI
ANTALYA'DA BAKANLIK O FİRMAYI İFŞA ETTİ.. BAL DİYE BAKIN NE YEDİRMİŞLER
AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ'NDE 111 AKADEMİSYEN CÜBBE GİYDİ.. ‘BU SADECE BİR UNVAN DEĞİL’
BAKAN TUNÇ DUYURDU.. ‘HAZIRLIKLAR TAMAM CEZAEVİNDEN TAHLİYELER BAŞLADI’

SON DAKİKA