Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Davut Çetin yıllık ekonomik durum değerlendirme toplantısında basın mensuplarıyla bir araya geldi. Başkan Çetin, “Bugün sektörlerimizin acil sorunları elektrik, doğal gaz zamları, girdi maliyetlerindeki artıştır” dedi.Yıllık ekonomik durum değerlendirme toplantısında basın mensuplarıyla bir araya gelen ve piyasaların panik havasında olduğunu belirten Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Davut Çetin şunları söyledi:'Sevgili arkadaşlar,Tekrar hoş geldiniz, ilgi ve katılımınız için teşekkür ediyor, hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Pandemi nedeniyle uzun zamandır böyle bir araya gelmedik. Aslında halen pandemiye günde 270 can kaybı veriyoruz, bu nedenle önlem almak zorundayız. Fakat artık kimse dikkat etmemeye başladı, her yerde fiziksel toplantı yapılıyor. Hafta sonu İstanbul’da Hazine ve Maliye Bakanı toplantısına gittik, yüzlerce kişi vardı. Dolayısıyla biz de artık kurallarımızı gevşetmek durumundayız.Ayrıca son dönemde ekonomideki sorunlar da pandemiyi unutturacak boyuta geldi. İşletmelerin bir kısmı hayatta kalma mücadelesi veriyor. Dolayısıyla artık kendi sağlığımızdan, canımızdan önce ülkenin, şehrin ve sektörlerimizin derdine düştük. Bu son üç ayda Pandeminin başındaki gibi hangi soruna, hangi sektöre el atacağımızı şaşırdık. Açıklamalar yapıyoruz, sesimizi duyurmaya çalışıyoruz. Sizlere teşekkür ediyorum, sizler de bizim sesimizin duyulmasına, sektörlerimizin sorunlarının duyulmasına destek oluyorsunuz. Zaten bugün bizim sorunumuz sizin de sorununuz haline geldi. Basınımızın, medyamızın büyük kısmı da ekonomik mücadele veriyor. Dolayısıyla bugün dertleşmenin, sizlerle istişare etmenin hepimiz için yararlı olacağına inanıyorum.Sevgili arkadaşlar,Yıllık ekonomik durum değerlendirme toplantısını ilk kez 2018 yılında yapmıştık. Antalya ekonomisini sadece turizm rakamlarıyla değerlendirmemek için özellikle kent merkezinde perakende ticaret, kent otelleri gibi sektörlerde anket çalışması başlatmıştık. 2018’den sonra üç yıl üst üste yaptık, pandemi nedeniyle bir yıl ara vermek zorunda kaldık. Bu yıl yine eskisi gibi devam etmek istedik ve 2021 yılı piyasa anket çalışmamızı tamamladık.Bildiğiniz gibi 2020 yılında pandemi afeti yaşamıştık, Antalya ekonomisinin 2020’de aldığı hasarı tekrar tekrar konuşmaya gerek yok. 2021 yaz sezonunu beklentilerden daha iyi geçirdik. 2021 yılını toparlanma yılı ve 2022’yi, yani bu yılı da güçlü çıkış yılı olarak tanımlamak istiyorduk. Fakat ülkemizde evdeki hesap çarşıya uymuyor. Ekonomideki dalgalanma karşısında yıllık veya dönemlik anketler yetersiz kalıyor.Yılı iyi tamamlıyoruz derken Aralık ayında döviz krizi yaşanınca piyasa alt üst oldu, ödemeler yapılamadı, mal bulunamaz oldu. Komitelerimizle arka arkaya toplantılar yaptık, anketler yaptık, raporlar hazırladık. Sayın Bakanlara raporlar verdik.Ocak ayında ise elektrik, doğal gaz, akaryakıt zamlarıyla, doğal gaz kesintisiyle bambaşka bir durumla karşı karşıya kaldık. Böyle bir ortamda anketlerimiz ve toplantılarımız ekonomideki sorunlara yetişemiyor. Bugün anket sonuçlarımızı paylaşacağım, ama önce güncel konulara da değineceğim, çünkü görünen köy kılavuz istemiyor. 'DÜNYADA VE TÜRKİYE’DE ENFLASYON ARTIYORSevgili arkadaşlar,Bugün sektörlerimizin acil sorunları elektrik, doğal gaz zamları, girdi maliyetlerindeki artıştır. Dünyada da bir enflasyon var ve dünyada da enerji maliyetleri arttı, fakat bizdeki gibi bir durum çok az ülkede var.TÜFE’de %48 enflasyonla dünyada dokuzuncu sıraya yükseldik. Bizden önce Suriye, Surinam, Zimbabve gibi ülkeler , bizden sonra Etyopya, Angola gibi ülkeler var. Enflasyon Bulgaristan gibi komşularımızda %7, Yunanistan’da %5, İsrail’de %2, Çin’de daha düşük.TÜRKİYE’DE ENERJİ FİYATLARI DÖVİZ ETKİSİ İLE DAHA FAZLA ARTIYORDünyada enerji fiyatlarında artış olduğu doğru, fakat Avrupa Birliği’nde enerji fiyatları sanayide ortalama %72 arttı, böylece ÜFE %26’ya çıktı. Bizdeki gibi bir artış yok. Tüketicide ise elektrik, gaz, akaryakıt orada da %20’nin üzerinde artmış, diğer alanlarda enflasyon düşük olduğu için AB’de TÜFE ortalaması %5,3.TÜRKİYE’DE ENFLASYON DÖVİZ KURUNA BAĞLIDIRGördüğünüz gibi Türkiye’de dolar ve ÜFE birebir birlikte hareket ediyor, dolar düşerse enflasyon düşüyor, dolar artarsa enflasyon artıyor.Yani küresel enflasyon var, ama bizde dünyadaki artışın üzerine bir de dövizdeki artış ekleniyor. Peki neden döviz böyle arttı, bir yılda dolar 7 liradan 13,5 liraya nasıl geldi?Dövizdeki bu artışın nedeni de enflasyon artarken Merkez Bankamızın hızlı bir şekilde faizi düşürmesidir. Maalesef kasım ve aralık aylarında herkes TL’den kaçmaya başladı ve kendi elimizle sorunları artırmış olduk.ENFLASYON ORTA SINIFI VE KOBİLERİ ZAYIFLATIYORBen aylar önce enflasyonun artacağını, enflasyonun orta sınıfla birlikte KOBİ’leri ezeceğini söyledim.Şimdi bu enflasyonla ve elektrik doğal gaz zamlarıyla KOBİ’ler de hayatta kalma mücadelesi içine girmişlerdir. Otellerin, restoranların, mağazaların maliyetleri katlandı, elektrik faturaları karşılanamaz hale geldi. Maliyetler artıyor, ama küçük işletmeler fiyatlarını artıramıyor, çünkü müşteri kaybediyorlar. Yani hem halkta hem özel sektörde orta sınıf enflasyonun yükünü çekmektedir.KGF DESTEKLİ KREDİ PAKETİNİ OLUMLU KARŞILIYORUZDeğerli arkadaşlar, Hükümet, dövizdeki artışı ve enflasyondaki artışı durdurmak için, işletmelere destek olmak için çeşitli adımlar atmıştır. Dövizi tutmak için kur korumalı mevduat getirilmiştir. TL mevduat faizine vergi muafiyeti getirilmiştir. Şirketlerin döviz alımları zorlaştırılmıştır. Hafta sonu da talep etmiş olduğumuz KGF destekli kredi paketi açıklanmıştır. Yüzde 15-16 faizle yatırım, ihracat ve işletme kredisi verilecektir. Yatırım kredisi 2 yıl ödemesiz olacaktır. İşletme kredileri 6 ay ödemesiz olacak, fakat kartlı ödemeler ve alımlar için kullanılacaktır. Sayın Bakan KGF kredisi hacminin daha sonra tekrar artırılacağı sözünü vermiştir. Gıda ürünlerinde KDV %1’e indirilmiştir.YENİ DESTEK ÖNLEMLERİNE İHTİYAÇ VARBunlar elbette değerli adımlardır, fakat sorunların daha büyük olduğunu da görmek zorundayız.Gıdada %7 KDV indirimi enflasyonu 1 puan düşürür, ama sorunu çözmez. Bu nedenle daha kapsamlı önlemler gereklidir.-Elektrik ve doğal gaz faturaları düşürülmelidir. En azından enerjiden alınan vergiler kaldırılmalıdır. Antalya’da birçok işletme yaz sezonuna kadar düşük cirolarla çalışmaktadır. Bu nedenle turizme bağlı sektörlerde en azından fatura ödemeleri 4-5 ay ertelenmelidir.-Maliyet artışları altında ezilen sektörlerde ÖTV ve KDV indirimleri yapılmalıdır. Yiyecek-içecek işletmeleri, eğitim sektörü gibi sektörler de KDV indirimi beklemektedir.-Aynı sektör veya ürünlerde KDV farkları ortadan kaldırılmalıdır. KDV oranları farkı nedeniyle KDV yükü taşıyan sektörlerin alacakları bekletilmeden ödenmelidir.-Asgari ücret artışı ve ücret artışları karşısında istihdam destekleri ihtiyacı artmıştır. SGK, İŞKUR ve KOSGEB destekleri artırılmalıdır.-İşletmelere verilecek 10 milyarlık KGF kredisi desteği bu koşullarda yetersizdir. Çünkü işletmelerin bir kısmı elektrik faturasını krediyle ödemek zorunda kalacaktır. Sayın Bakan söz verdiler, ama bu miktarın hızla güncellenmesini istiyoruz. Kredi sıkıntılarının çözülmesi için özel çaba harcıyoruz. Bankalar Birliği nezdinde de girişimler yapıyoruz. Kredi sicil sorunu halen bazı üyelerimizin krediye erişimini engelliyor. Bu konuda da yeni bir düzenleme yapılması gerekiyor.KALICI VE SÜRDÜRÜLEBİLİR BÜYÜME İÇİN YAPISAL REFORMLARA İHTİYACIMIZ VARDeğerli arkadaşlar, bu önlemler acilen güncel sıkıntıyı aşmak için gerekli önlemlerdir. Oysa ekonomide yapısal sorunlarımızın olduğu ve yapısal reformların gerektiğini de uzun zamandır söylüyoruz.Bu yıl enflasyon dışında Ukrayna-Rusya gerilimi, petrol fiyatlarında artış, dünyada faiz artışı gibi risklerle karşı karşıyayız. Son günlerde piyasada durgunluk emarelerini görüyoruz. KGF kredileriyle bir nebze canlanma sağlanabilir. Fakat dünyada faiz artarken hem faizi düşük tutalım hem dövizi sabit tutalım hem kredi verelim ve ekonomi büyüsün dersek gerçekçi olmaz. Hükümet kredilerin dövize, altına, ithalata gitmesini istemiyor. Bu koşullarda ekonomi ne kadar canlanır, enflasyon ne kadar düşer henüz öngöremiyoruz. Ekonomide önümüzü net görmemiz için yapısal reformlar içeren bir programa ihtiyaç olduğunu bir kez daha ifade etmek istiyorum.Tarımda, ticarette ve her sektörde yapısal dönüşüm ihtiyacı var. Hukuk reformu, yerel yönetim reformu, vergi reformu, eğitim reformu gibi konularda hızlı adımlar atmalıyız. Merkez Bankası ve TUİK gibi kurumlara, toplumun ve piyasanın güvenini tesis etmeliyiz.KAMUSAL HİZMETLERDE ÖZEL TEKEL OLMAMALIDIR: Enerji ve LimanEPDK gibi kurumlarımız rekabeti ve verimliliği geliştirmeye odaklanmalıdır. Örneğin enerji sektöründe özelleştirme yaptık, ama sektörde rekabet halen yetersiz. Oysa özelleştirmenin amacı rekabetle verimi artırmak, maliyetleri ve fiyatları düşürmektir. Antalya limanı tartışmasında da söyledim, özelleştirmenin özel tekeller yaratması ekonomiye zarar vermektedir. Dünya hızla değişiyor, dünya dijital ve yeşil dönüşümde ilerliyor. Biz endüstri 4.0, dijitalleşme derken metaverse dünyası gündeme girdi. Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatı kapımızda. Ülke ve işletmeler olarak bu geleceğe hazırlanmalıyız.Dolayısıyla artık günü kurtarma yerine geleceği kurtarmayı konuşmalıyız. Yıllardır söylüyorum, yapısal reformlar siyasi uzlaşma olmadan yapılamaz. Sorunlarımızı şeffaf, yapıcı olarak konuşmalı ve birlikte çözüm aramalıyız.Sevgili arkadaşlar,Şimdi anket sonuçlarımıza geleyim. Biz son iki ayda komitelerimize de anketler yaptık. Fakat bu anket bini aşkın işyerinde yapıldı.İşletmelerin %56’sı bizim üyemiz.Anketimiz kent merkezi, ilçe merkezlerinde turizm ve ticarette durumu görme hedefli bir anket olduğu için işyerleri 6 sektörden seçilmiştir. Kent merkezi olduğu için yeme-içme, market ağırlıklı çıkıyor.İşyerlerinin %60’ı Muratpaşa’dan seçilmiştir. Kepez %24, Konyaaltı %15 paya sahiptir.İşyerlerinin %85’i kiracıdır. Konaklama sektöründe %54 mülk sahibidir, fakat diğer sektörler bu oranlar civarındadır.İşletmelerin %25’i , yani dörtte biri, 2 yıldan daha az süredir mevcut yerindedir. Altı yılın üzeri %50 oranındadır. Bu oranlar olumsuz gibi gelebilir, fakat önceki yıllarda yeni işletme oranları daha yüksekti, 6 yıl üzeri pandemi öncesinde %46’’ydı, %50 olmuş. 2 yıldan az %33 idi, %25’e inmiş. El değiştirme pandemiye rağmen azalmış.İşyerleri yeni olsa da işyeri sahiplerinin çoğunluğunun sektör tecrübesinin olduğunu görüyoruz. Sektöre yeni giren patron oranı %20. Bizim üyemizde yeni girenlerin oranı %13, yani daha düşük bir oran. En fazla yeni girişin, yani yeni girişimcinin restoran, kafe, pastane alanında olduğunu görüyoruz.Çalışan sayısı ezici şekilde mikro işletme hakimiyeti göstermektedir. Pandemi öncesine göre işyerlerinde çalışan sayısı biraz artmış görünüyor. Örneğin 1-3 çalışan oranı %77’den %66’ya inmiş. Diğer gruplarda artışlar olmuş.Burada şunu da ilave edelim, bizim üyelerimizde Esnaf odalarına göre doğal olarak çalışan sayısı daha fazla.İşyerlerinin %70’i tek işyeri, pandemi öncesinde bu oran %81’di. Pandemi öncesine göre bayi ve şube sayısı artmış. Odamız üyelerinde bayi ve şube oranı %43. İşletmelerin %80’inde ortaklık yok. Pandemi öncesinde bu oran %87’ydi. Demek ki ortaklık yönünde bir değişim var. ATSO üyelerinde ortaklı işyeri oranı %18’den %28’e yükselmiş, bu da iyi bir gelişme. Ticaret ve rekabet koşullarının şubeleşme, bayileşme, ortaklık, çalışan sayısında artışı zorladığını görüyoruz.İşkolu sayısı da anket sorularımızdan birisidir. Tek işkolu %82 çıkmış. Pandemi öncesinde %91’di. 2 ve 3 işkolu %7’den %17’ye çıkmış. Bu da önemli bir gelişme.İşyerinin turizmden etkilenme oranını her yıl soruyoruz. Yüzde 18 turizmden etkilenmediğini söylemiş, bu oran pandemi öncesi daha yüksekti. Yani kent merkezi ticareti biraz daha turizme dönük değişmiş veya turizmin kıymetini anlamışız.Bizim üyelerimizde turizmden etkilenme düzeyi daha yüksek.Anketimizin en önemli sorusunda bir sürprizle karşılaştık. 2020, pandemi kapanması ve turizmde büyük düşüş yılı olduğu için 2021’de satışların 2020’den daha iyi olması gerekiyor. Buna rağmen ankette %80 satışının düştüğünü söylüyor.Muhtemelen son aylardaki durum anket cevaplarını olumsuz etkiledi gibi görünüyor.Çalışan sayısında değişim sorumuza da %19 oranında çalışan sayısının düştüğü cevabı verilmiş. Bu da beklediğimizden olumsuz bir cevaptır.Kredi kullanımı önemli bir sorumuzdur. Kredi kullanamayan oranı %10’da kalmıştır. Pandemi öncesi yapılan ankette kullanamayan oranı %14 çıkmıştı. Normalde son aylara kadar faizler yüksek olduğu için kredi kullanımı fazla değildi. Kredi kullanımı beklentimizden daha fazla artmış.Kredi almakta zorluk sorusunda %43 zorluk yaşadığını söylüyor.Ankete katılanların %45’i kredi ödemesinde zorluk yaşadığını belirtiyor.Ankete katılanların %51’i SGK ödemesinde zorluk yaşadığını belirtiyor.Kredi ve SGK ödemesinde en fazla sorun yaşamanın konaklama sektöründe olduğunu görüyoruz. Bu da normal bir sonuç, çünkü turizmde 2019 düzeyinden halen uzağız ve özellikle kent otelleri geçen yıl dahi fazla etkilenmeye devam ettiler.Alacak tahsilatı sorunu özellikle Kasım ve Aralık aylarında had safhaya çıktığı için %42 oranında kötü cevabı gelmiş.Önemli bir soru fiyat değişimi. Enflasyonun altında fiyat artıran %13, bu oran beklediğimizden daha düşük. Fakat hizmet sektöründe, restoranlar veya yeme-içme sektöründe bu oran daha yüksek. Yani yeme-içme müşteri kaybından dolayı fiyat artırmada daha fazla sorun yaşıyor.Maliyet sorusu daha çarpıcı maliyeti enflasyonun altında artan işyeri yok. Bu soru işyerlerinde fiyat-maliyet baskısını daha iyi ortaya koymaktadır.İnternet satışı yapan oranı %33 çıkmıştır. Bu oran pandemi öncesinde %15 idi. Bizim üyelerimizde pandemi öncesi bu oran %19’du, şimdi %41 olmuş. Yani bu konuda bir ilerleme sağlamışız.Beklenti soruları beklediğimizden olumsuz, bunda son dönemde ekonomideki gelişmelerin etkisi var. Bizim üyelerimizde azalma bekleyenlerin oranı biraz daha düşük %48. Olumsuz beklenti özellikle gıda ve market sektöründe fazla. Konaklama ve giyim sektörleri daha iyimser, gıda, market, dayanıklı tüketim ve yeme-içme hizmetleri sektörleri daha kötümser.Çalışan sayısında değişim beklentisinde %21 azalacak diyor. Asgari ücret ve maliyet artışları baskısı görülüyor. Bu nedenle istihdam desteklerinin artması gerekiyor.Ekonomiye ilişkin beklentiler maalesef olumsuz. Daha iyi olacak diyenlerin oranı %14.En önemli sorunlarla ilgili soruda birinci sorun durgunluk, ikinci sorun vergi ve prim yükü, üçüncü sorun kiralar, dördüncü sorun girdi maliyetleri ve sonra kur belirsizliği geliyor. Bizim komitelerimize yaptığımız ankette durgunluk, belirsizlik, girdi maliyeti öne çıkmıştı.Destek taleplerinde vergi ve prim indirimi ve kira desteği ilk üç sırada. Faiz düşürülmesi, kredi talebi daha ikinci planda.Türkiye ekonomisinde en önemli sorun belirsizlik olarak görülüyor, ikinci sırada işsizlik geliyor.İşletmeler için en önemli kurumlar sıralamasında ilçe belediyeleri birinci sırada geliyor, ikinci sırada odamız yer alıyor.PİYASA ANKETİNDE BEKLENTİLER SON AYLARDAKİ DALGALANMALARIN DA ETKİSİ İLE OLUMSUZ OLMUŞTURDeğerli arkadaşlar,Genel bir değerlendirme yapmak gerekirse 2021 yılının 2020’ye göre daha iyi olması gerekiyorken, son aylardaki durum nedeniyle satış hacmi değişimi ve beklentilerle ilgili cevapların olumsuz yönde olduğunu görüyoruz. Birazdan Antalya ekonomisine ilişkin rakamları da paylaşacağım. Turizmde 2019’un %60’ı düzeyinde kalsak da 2020’ye göre bir toparlanma oldu. Veriler de bunu gösteriyor, fakat maalesef döviz artışı, enflasyon, maliyet artışları ve piyasada durgunluğun baş göstermesi değerlendirmeleri ve beklentileri olumsuz etkilemiştir. Yani anketimiz daha çok son 3-4 aydaki durumu yansıtmaktadır. Bunun dışında küçük işletmelerin yapısal sorunlarını da unutmayalım. Antalya’ya 9 milyon turist gelse de kent merkezine gelen turist sayısı çok yetersiz kalmıştır. Ayrıca küçük işletmelerin bir taraftan zincir işletmeler, diğer taraftan e-ticaret arasında sıkıştıklarını da hep söylüyorum.Bir de anketler bize sektöre, konuma göre ekonominin aynı olmadığını göstermektedir. Ben daha önce de söyledim, artık ekonomi, turizm, tarım, ticaret dediğimiz zaman rekor kar artışı yakalayan hızlı büyüyen şirketler de var, turist sayısı artarken kent merkezinde bu artışı görmeyen işletme de var. Turizmde durum bölgeye, pazara göre değişiyor. Tarımda ürüne göre değişiyor. Ticarette markaya, işletme büyüklüğüne göre değişiyor.Şimdi Antalya ile ilgili verileri görelim. 2021 genel olarak pandemi dönemine göre iyi bir yıl oldu.TURİZMTurizmde Türkiye’ye gelen ziyaretçi Rusya ve Ukrayna pazarlarının etkisi ile %94 artarken biz %164 artış sağladık.Bu yıl kayıtlı istihdamda bir sıçrama gerçekleştirdik. Türkiye’de ücretli kayıtlı çalışan sayısı 2020 Ekim ve 2021 ekim döneminde %6 artarken Antalya %14,5 artışla istihdamı en fazla artıran il oldu. Tablonun son sütununa bakarsanız Bursa’ya yaklaştığımızı görürsünüz. 2020’nin kaybedeni biz olmuştuk, fakat son bir yılda kayıtlı istihdam artışında Ankara’yı, İzmir’i bile geçtik. Yine de turizmde halen 2019 istihdamına gelinmedi.İHRACATİhracatımız geçen yıl %30 düzeyinde artış göstermiştir. İhracatçı birliğimiz kanalıyla yapılan ihracat 1,8 milyar dolar olmuştur. Serbest bölgeden yurt dışına yapılan 490 milyon doları da eklediğimizde toplam ihracatımız 2,4 milyar dolar düzeyine gelmiştir.ŞİRKET KURULUŞUŞirket kuruluşunda 2018’de dördüncü ildik, 2019, 2020 pandemi yılı ve 2021 yine dördüncü sırada olmaya devam ediyoruz. Kapanışlarda ise Bursa’nın gerisindeyiz. Pandemi darbesine rağmen şirket kuruluşlarında payımız %4,4’e çıktı. KONUT SATIŞIBölgemiz 2021 yılında konut fiyatlarının en fazla arttığı bölgeler arasında. Aralık ayında ise %10 civarı fiyat artışıyla birinciyiz. Buna rağmen konut satışımız düşmemiştir. Konut satışında Bursa’nın önünde dördüncü iliz.Yabancılara konut satışımız pandemiye rağmen 2020’de 7 bin 700 olmuştu, geçen yıl 12.384 ile rekor kırdık.ANTALYA EKONOMİSİNDE 2022’YE İLİŞKİN İYİMSERİZSevgili arkadaşlar,Bu veriler bize Antalya’da ümitsiz veya karamsar olma hakkımızın olmadığını söylemektedir. Antalya’da ticarete 1-2 yıllık vizyonla değil, uzun vadeli vizyonla bakacağız. Her zaman diyorum ki Antalya doğal ve tarihi zenginliğiyle, turizm sayesinde ayrıcalıklı bir ildir. Antalya’da yaşamayı, çalışmayı, ticaret yapmayı bir ayrıcalık gibi göreceğiz. Hep birlikte en iyisini yapmaya çalışacağız. Ülkenin de bizim de ümidimiz turizmin iyi olmasıdır. Antalya 2021’de turizmde Türkiye genelinden ve rakiplerinden daha iyi bir performans gösterdi, bu yıl çok daha iyisini yapmak zorundayız, yapabiliriz. Ümit ediyorum ki Ukrayna’da savaş olmaz ve bu yıl turizmde 2019 rakamlarını yakalarız. Dolayısıyla ekonomide koşullar ne olursa olsun, biz sadece sorunları konuşmak yerine kentimizi, işletmelerimizi daha ileriye götürmeye odaklanmalıyız. Antalya Türkiye’den ve dünyadan göç almaya devam ediyor. İnsanlar yerleşmeye, şirketler yatırım yapmaya geliyor. Biz kendimizi geliştirmezsek Antalya’nın nimetlerinden bizim şirketlerimiz değil, büyük şirketler ve yabancı şirketler yararlanır. Bu nedenle şirketlerimiz ortaklıkla, dijitalleşmeyle, sektörel işbirliğiyle güçlenmeye önem vermelidir. Dijital ekonomi ve yeşil ekonomi artık yeni yatırım ve istihdam alanlarıdır. Şirketlerimiz de bu alanlara yönelmelidir. Restoranlar, kuyumcular, giyim mağazaları, oteller, sanayiciler dijitalleşmeyle maliyuetlerini düşürebilir, yeni müşteri kazanabilirler. Hep birlikte Antalya ekonomisini dijital ve yeşil ekonomi yapmak için çaba harcamalıyız.2021 ODA ÇALIŞMALARIDeğerli arkadaşlar,Bu basın toplantılarında Oda olarak ne yaptığımızı ve Oda gündemimizi de sizlerle paylaşıyorum. ATSO olarak tarımda, turizmde, ticarette, sanayide şehrimize ve bölgemize destek olmak için çok şey yapıyoruz. Çok kısa olarak geçen yıl yaptıklarımızı ve 2022 programımızı da sunmak istiyorum. 2021 yılı pandemiye, Manavgat yangını gibi felaketlere, son aylarda ekonomideki sarsıntıya rağmen Odamız açısından verimli bir yıl olmuştur.Pandemiye kısıtlamaları devam etse de biz hep birlikte sektörlerimizin sesi olduk, çalışma programı hedeflerimize ulaştık, hatta yeni çalışmalar da başlattık. Televizyon programı yaptık, komite toplantılarını ilk kez bu dönemde basın bülteni olarak duyurmaya başladık. KANUNA DAYALI HİZMETLER2021 yılında 80 bin civarında belgelendirme yaptık. E-belge sayımız 17 bine çıktı. Müşterek toplantımızda da söyledim. Bazen dernek gibi görüldüğümüz oluyor. Oda sadece aidat alıyor diyen üyemiz oluyor. Oysa bizim temel işimiz belgelendirmedir. Biz Antalya ticaretinin tapu dairesiyiz. Biz resmi görevimize ilave olarak sektörel projeler üretiyoruz.EĞİTİMEn önemli faaliyetlerimizden birisi eğitimdir. Çok sayıda sertifika programı, panel, konferans düzenledik. Bu panellerde sektörel sorunlar, sektörlerin geleceği ele alındı. ULUSLARARASI İLİŞKİLERUluslararası ilişkilerimizi geliştirmeye devam ettik. Pandemiye rağmen uluslararası ticaret ve alım heyetleri toplantıları düzenledik. AB İşletmeler Ağı ve diğer dış ticaret hizmetlerimiz, İstihbarat hizmetlerimiz pandemi koşullarında da başarıyla yürütüldü. Bu çalışmalarımızın ve URGE projelerimizin Antalya ihracatına katkı sağladığını görüyoruz.Turizmde Rota Antalya uygulamasına, gastronomi turizmi için önce coğrafi işaretli ürünlere önem verdik. İki yılda birçok ürüne coğrafi işaret aldık. Biz yıllardır e-ticaret ve dijitalleşme konusunda çok sayıda eğitim, konferans düzenledik. Danışmanlık hizmeti verdik ve Antalya’da e-ticaretin gelişmesine önemli katkı sağladık. E-Ticaret yapan işletme sayımız 2019’da 2.400 oldu, geçen yıl 9.400’e çıktı, şimdi 11 bindeyiz. Şu anda beşinci şehiriz, nüfus ve ekonomik büyüklüğe göre aslında daha öndeyiz.Sosyal medya ticareti ve tanıtımında üyelerimize daha iyi yol göstermek için Odamızda Facebook Uydu istasyonu kurduk.Growtech fuarında Inovasyon yarışması yaptık. İnovatso’da genç girişimcilerimiz güvenlik robotu, yapay zeka destekli seyahat asistanı gibi projeler geliştiriyorlar. Yönetim kurulu olarak İnovatso’da yapılan projelere startup desteği de sağlamaya karar verdik ve destek başlattık.Tarımda Vodafone ile yaptığımız dijital tarım örnek projelerini yaygınlaştırmaya çalışıyoruz. Antalya’nın sosyal, kültürel, ekonomik hayatına değer katmaya devam ediyoruz.Bu yıl Mural Antalya projemiz gerçekten çok başarılı, örnek bir proje oldu. Sadece bu proje bile Antalya için önemli bir hizmettir. Şimdi Büyükşehir belediyemizle bu projeye devam ediyoruz.Antalya Kültür Sanat pandemi koşullarında çok önemli işler çalışmalara imza attı. Kent otellerimizde güvenli turizm sertifikasına, spor turizmine, kongre ve fuar turizmine destek verdik. Sanat, spor, sosyal sorumluluk projesi gibi birçok alanda yer aldık. Çok sayıda sosyal sorumluluk faaliyetimiz oldu. Kadın Girişimciler Kurulumuz ve Genç Girişimciler Kurulumuz güzel projeler başlattılar.Manavgat’a destek için gerçekten çok çaba harcadık. 13 TIR ev eşyası topladık. Ayrıca doğrudan desteklerimiz de oldu.KÖK Ödülleri sürecimizi de başlattık. Sizlerden de bu konuda katkı, destek, öneri bekliyoruz. KÖK ödülleri çerçevesinde önceki yıllar liselerimizde projeler yapmıştık. Bu yıl Kemer ve Serik’te eğitim ve sanat merkezleri yapıyoruz.En önemli faaliyetlerimizden birisi Çevreci Dönüşüm çalışmasıdır. Büyükşehir belediyesi, Mimar ve Mühendis Odaları, il Müdürlükleri, ASAT, DSİ, OSB; ASBAŞ ve diğer kuruluşlarla bir çalışma içine girdik. Ben bu projeyi Antalya ekonomisini iklim değişikliğine hazırlama projesi olarak düşünmüştüm. Büyükşehir ve bu kadar kuruluşla işbirliği yapınca Antalya’nın çevreci dönüşümü projesine dönüştü. Büyük bir adım attık. İnşallah altından kalkarız. Şu anda 12 çalışma grubunda 100 civarında uzman, akademisyen çalışmaya başladı. İçinde tarım, turizm, sanayi, kentleşme grupları da var. Önümüzdeki günlerde ilk raporlar sunulacak. Daha sonra sektörlerde yol haritası için sektörel gruplarla proje çalışmaları başlayacak. O zaman Oda olarak da çevreci oda unvanı almak istiyoruz. GES projemizi başlattık. Sıfır atık hedefini de koyduk.Komitelerimizin ortak projesi olan Cumhuriyetimizin 100. Yıl projesi de bu yılı taçlandıran bir proje oldu. Önümüzdeki günlerde tüm kurumlarımız ve sivil toplumla birlikte çalıştay yaparak ilerleyeceğiz.GÜNCEL ÇALIŞMALAR TİCARET BULUŞMALARIBu yıl Antalya ve Batı Akdeniz bölgesinin ticaretini geliştirmek için 3 yıldır düşünüp, pandemi nedeniyle ertelediğimiz önemli bir projeye başlayacağız. Buna Bölgesel Ticaret Buluşmaları ismini koyduk. Mayıs ayında Devlet Destekleri Zirvesi ile birlikte bir networking veya ticaret buluşmaları etkinliği başlatıyoruz. Networking, yani işbirliği ağları oluşturma zaten Stratejik Planımızın sloganıydı.SİAD VE ODALARLA İŞBİRLİĞİBu kapsamda örneğin tarım üreticisi ile tedarikçi ve ihracatçıyı, bilişimci ile turizmci ve sanayiciyi, inşaat sektörü ile yapı malzemeleri sektörü mensubunu bir masada buluşturup ikili görüşmeler serisi gerçekleştireceğiz. Bu sadece iki günlük bir faaliyet olarak kalmayacak, networking projesi kalıcı olacak, periyodik olarak fiziksel buluşmalar yapacağız ve ayrıca bunu web tabanlı olarak da geliştireceğiz. Bu projeyi üç ilin Ticaret ve Sanayi Odaları, Borsaları, SİAD’larıyla, ilgili bütün kurumlarımızla birlikte gerçekleştireceğiz. Böylece kendi üyelerimiz arasında ticaretin artmasını, il ve bölge olarak kendi pazarımızı geliştirmeyi sağlayacağız. DOSYAMIZI MİLLETVEKİLLERİMİZLE PAYLAŞACAĞIZTicaret Borsamız, İlçe Oda ve Borsalarımızla ve SİAD’larımızla birlikte bir araya geldik. Antalya’nın il olarak yatırımlarını, sektörlerin geleceğini masaya yatıracağız. Bir Antalya raporu ile Ankara’ya gidip milletvekillerimizle biraraya geleceğiz. Yatırım ihtiyaçlarımızı, sektörel projeleri Hükümete götüreceğiz.ANTALYA’NIN GELECEĞİNİ KONUŞACAĞIZBüyükşehir Başkanımızla Antalya’nın Geleceği konulu kapsamlı bir arama konferansını Mart ayında birlikte yapmayı planlıyoruz. Tarımdan turizme, inşaattan sanayiye Antalya’nın nereye gittiğini, nereye gitmesi gerektiğini birlikte konuşarak Antalya vizyon belgemizi yenileyeceğiz.
Yılımızda Antalya’nın geleceğine de ışık tutacak çalışmalara birlikte imza atacağımıza inanıyorum.
ANTALYA BASINI KENTİN BİLGİ VE HAFIZA MERKEZİDİRBu çalışmaları size sadece bilgi ve haber olsun diye anlatmıyorum. Sizler bizim en önemli paydaşlarımızsınız. Sizlerin düşünceleri, değerlendirmeleri, önerileri benim için her zaman ayrı bir değer taşımaktadır. Basın Antalya’nın bilgi, hafıza merkezidir. Basın milleti millet yapan, kenti kent yapan iletişim aracıdır. Her biriniz bu kentin olmazsa olmaz insanlarısın. Bu nedenle ilginiz, destekleriniz ve çalışmalarınız için burada bir kez daha teşekkürlerimi sunuyorum.'