Yüksek işgücü ve enerji maliyeti nedeni ile çok sayıda tekstil fabrikasının merkezini Mısır’a taşıdığını belirten Tekstil ihracatçısı Halil Bülbül, “Şu ana kadar 1 milyon tekstil işçisinden 300 bininin işten çıkarıldığını biliyoruz. Döviz ve işgücü desteği sağlanmazsa hiçbir firma ayakta kalamaz” dedi.
Tekstil sektöründe yaşanan sorunlar, birçok firmanın merkezini yurtdışına çıkarmasına, ülkede kalan firmaların da konkordato ilan edip küçülmesine neden oluyor. Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği Başkanı Toygar Narbay, sektörün kurtuluşu için hükümete 10 maddelik bir öneri tavsiyesinde bulunurken, Antalya’daki firmalar da yaşadığı sıkıntılı süreçten en az hasarla çıkmanın yollarını arıyor.
SORUNLAR, 80 YILLIK BİRİKİMİN SONUCU
Tekstil sektöründe ihracat yapan aynı zamanda Antalya Ticaret Borsası Başkanvekili olan Halil Bülbül, yaklaşık 80 yıldır biriken sorunlar nedeni ile sorunların arttığını ve çözümünün çok zor olduğunu söyledi. Emek yoğun bir sektörde ihracat yapmaya çalıştıklarını belirten Bülbül, “Ana giderimiz işgücü. Türkiye’de de işgücü maliyetleri çok yüksek. Bunun yanında dövizin stabil kalması ve sektörün ihracat odaklı olması bizi zorda bırakıyor. Maliyetlerin yüksek olması ve uluslararası alanda rekabet edemiyor olmamız sektör temsilcilerini zorda bırakıyor” şeklinde konuştu.
TÜRK TEKSTİLİ AVRUPA’DA HALA MARK
Yılların birikimi olan sorunların çözümünün çok zor ama imkansız olmadığını belirten Halil Bülbül, “Çok zaman kaybettik ancak sorunların çözümü hiçbir zaman imkansız değil. 1930-50’li yıllardan itibaren yaşanan ve biriken sorunlarımız var. Ciddi bir potansiyelimiz var. Avrupa’da Türk tekstili hala iyi bir marka olarak biliniyor. Belirli bir pazar potansiyelimiz oturdu. Bu kadar büyük bir sektörün küçülmesi can sıkıcı” dedi.
PARİS VE ROMA İLE DEĞİL BANGLADEŞ’LE YARIŞIYORUZ!
Türk tekstil sektörünün bugün Paris, Roma ve New York ile yarışıyor olması gerekirken Bangladeş’le rekabet etmeye çalıştığına dikkat çeken Halil Bülbül, “Keşke 20-30 yıl önce katma değerli kısma, moda, tasarım gibi ana akım kesime geçiş yapabilseydik. Artık günümüzde sektörde ciddi bir küçülme var. Bizden sonra bu işe başlayan ülkelerle rekabet edemiyoruz. Bunun nedeni geçmişten gelen yapısal sorunlar” diye konuştu.
FİRMALAR YA BATIYOR, YA DA İŞÇİ ÇIKARIYOR
Tekstil devi olarak bilinen büyük firmalarda da ciddi sıkıntı olduğunu belirten ATB Başkanvekili Halil bülbül, şunları söyledi: “Konkordato ilan eden firmalar var. Personel çıkaran firmalar var. Dükkanı kapatma veya işçi çıkarma dışında seçenek kalmıyor. 1 milyon insanın çalıştığı sektörde şu anda 300 bin civarında işçi çıkışı olduğu söyleniyor. İçinde bulunulduğumuz durumlarda alınacak tedbirler kısa vadede faydalı olur. Şu anda çarkını döndüren insanın sıkıntısı işgücü, dövizin stabil kalması ve enerji maliyetinin yüksekliği”.
DÖVİZ VE İŞGÜCÜ DESTEĞİ VERİLMELİ
Firmaların ayakta kalabilmeleri için kısa vadede sonuç verecek adımların atılması gerektiğini belirten Halil Bülbül, konuşmasını şöyle sürdürdü: “İhracatçı firmalara döviz dönüşüm desteği artırılmalı. İşgücü konusunda firmaların maliyetlerini düşürücü önlemler alınmalı. Bu iki sorun çözülse bile sektör nefes alır”.
GİDEN FİRMA GERİ GELMEZ
Firmaların Mısır’a kaçışının devam ettiğini belirten Halil Bülbül, Mısır’a taşınmayı planlayanların olduğunu ifade etti. Hiçbir tekstilcinin, yıllardır sürdürdüğü düzenini bırakıp başka ülkelere kaçmak istemeyeceğini belirten Halil Bülbül, konuşmasını şöyle tamamladı: “İnsanlar mecburen bu yolu seçiyor. Mısır’da işgücü Türkiye’ye göre çok düşük. Türkiye’de Denizli, İstanbul ve Bursa gibi şehirlerde bu sektörün altyapısı oturdu. İşgücü ve pazar olarak da avantaj var. Ancak insanlar mecburen gidiyor ve giden gelmez. Çünkü giden firmanın geri gelmesi da çok maliyetli olacak. Çünkü Mısır’ın işgücü ve enerjinin yanı sıra, Süveyş Kanalı nedeni ile Gemi ile lojistik avantajı da bulunuyor”. /ANTALYAGÜNDEM