CHP'de bütün belediye başkanlarının tehdit altında olduğunu söyleyen Konyaaltı Belediye Başkanı Cem Kotan, bir sabah kapısı çalındığında 'Sizleri emniyete davet ediyoruz’ cümlesiyle karşılaşabileceklerini kaydetti. Görevi devraldığı eski Başkan Semih Esen'i da eleştiren Kotan, "Göreve geldiğimizde durumuzu çok iyi bulmadık. İşler acısı bir durumdu. Her ne kadar belediyeyi CHP’li bir başkandan devralsam da ama şöyle bir durum vardı! Belediyenin ekonomik koşulları ve insan kaynakları koşulları bozulmuş durumdaydı. Olmaması gerekenin 2 katı borç, olmaması gerekenin 2 katı kadar bir insan işgücü vardı." dedi.
haberimizvar.net- Kanal V’de canlı yayınlanan Güne Bakış programında Ali Taş'ın konğu olan Konyaaltı Belediye Başkanı Cem Kotan, çarpıcı açıklamalarda bulundu. İşte Kotan'ın programda yaptığı açıklamalar;
"TEHDİT ALTINDAYIZ"
"Bir röportajında, 'Kendimi halka emanet ettim' sözüm yanlış anlaşıldı. CHP’li her başkanın bir gün gözaltına alınma tehlikesi altında ama bu sözü onu kastederek söylemedim. Cumhuriyet Halk Partisi’nin bütün başkanları tehdit altında! Her sabah kapımızı tıklatıp, ‘Sizleri emniyete davet ediyoruz’ cümlesi ile karışılabiliriz. Bunlar alıştığımız şeyler ama bu cümlenin yaşadığımız olaylarla alakası yok. Bu röportajın içinde yazıyor. Bir tercih yapmak zorundaydım.
Ya siyasi olarak mevcut belediyenin koşullarının siyasi noktada devam etmesi lazımdı ya da gerçekten belediyecilik ilkleri üzerinden belediyeyi yönetmem gerekiyordu. Bunun kararını vermem lazımdı. Ben de liyakatli ve belediyenin kurumsal değerlerine dönmesi için bir tavır aldım. Siyasette örseleneceğim bir sürece girecektim ama Konyaaltı Belediyesi’ni sağlam zeminlere oturtmam lazımdı. Kendimizi Konyaaltı Belediyesi olarak kendimizi halka emanet ettim.
"EN ÇOK ELEŞTİRDİĞİM KONU"
"Göreve geldiğimizde durumuzu çok iyi bulmadık. Bunu açık açık konuşmadım ama ara ara paylaştım. İşler acısı bir durumdu. Her ne kadar belediyeyi CHP’li bir başkandan devralsam da ama şöyle bir durum vardı! Birçok koşulun birleşmesiyle belediyenin ekonomik koşulları ve insan kaynakları koşulları bozulmuş durumdaydı. Olmaması gerekenin 2 katı kadar borç, olmaması gerekenin 2 katı kadar bir insan işgücü vardı. Biz gelmeden önce krediler kullanılmıştı. 2 aylık maaşlar krediler ile ödenmişti ve sonrada biz göreve gelince ilk olarak maaşları ödedik. Ondan sonraki süreçte mevcut sigorta ve kredi borçları derken kendimizi muazzam bir borç yumağının içinde bulduk ve bunun planlamasını yapamaya başladık. Bir masada 5 kişi oturuyordu. Bunu çok eleştirdim.” /HABERİMİZVAR.NET