Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Hacısüleyman, Kaleiçi gibi tarihi alanlarda yer alan tescilli binaların yangın güvenliği konusunda yaşadığı ikilemi gündeme taşıdı. Koruma kurullarının ve yangın yönetmeliğinin çelişen taleplerine dikkat çeken Hacısüleyman, “Koruma kurulu, ‘Bu kapıya dokunamazsın’, itfaiye ‘Değiştirmezsen risk var’ diyor. Biz iki arada kaldık” ifadelerini kullandı.
Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Hacısüleyman, Radyo Antalya'da yayınlanan "Işık Tunçel ile Bilimin Işığında" programında Öğretim Görevlisi ve Sürdürülebilirlik Uzmanı Işık Tunçel’in sorularını yanıtladı. Dijital dönüşümden turizme, tarihi yapıların korunmasından sektörel sorunlara kadar pek çok konuda dikkat çekici açıklamalarda bulunan Hacısüleyman, özellikle tescilli binalarda yaşanan yangın yönetmeliği krizine dikkat çekti.
ANTALYA’DA TEKNOLOJİ RÜZGÂRI ESTİ
Antalya’da dijital dönüşüm atağının sadece üretim sektörüne değil, hizmet alanlarına da yayıldığını belirten Hacısüleyman, ATSO’ya kayıtlı 2200 teknoloji firmasının bulunduğunu vurguladı. Ortaya konulan rakamların kendisini heyecanlandırdığını dile getiren Hacısüleyman, “Bu rakam beni heyecanlandırıyor çünkü bu şirketler enerji, su gibi kaynakları daha verimli kullanmak için çözümler geliştiriyorlar. Artık tarım, ticaret ve turizmin yanına teknolojiyi de dördüncü ayak olarak koymalıyız” dedi.
“KÜÇÜK JESTLER TEKNOLOJİYLE YER DEĞİŞTİREMEZ”
Turizmde otomasyon sistemlerinin henüz istenilen seviyeye ulaşamadığını ifade eden Hacısüleyman, buna rağmen yapay zekânın pazarlama ve hedef kitle analizlerinde kullanılmaya başlandığını belirtti. ‘Sosyal medyada hangi reklam ne zaman verilmeli?’, ‘Hangi hedef gruba ulaşmalı?’ gibi konularda yapay zekâdan faydalandıklarının bilgisini veren Hacısüleyman, “Ancak turizmin kalbinde hâlâ insan var. Bir otel sahibinin gülümsemesi, sabah kahvaltısında yaptığı küçük jestler gibi şeyler hiçbir teknolojiyle yer değiştirilemez” diye konuştu.
TESCİLLİ YAPILARDA YANGIN YÖNETMELİĞİ İKİLEMİ
Kaleiçi gibi tarihi alanlarda yer alan tescilli binaların yangın güvenliği konusunda yaşadığı ikilemi de gündeme taşıyan Hacısüleyman, koruma kurullarının ve yangın yönetmeliğinin çelişen taleplerine dikkat çekti. Taraflar arasında orta noktayı temsil ettiklerini belirten Hacısüleyman, “Koruma kurulu, ‘Bu kapıya dokunamazsın’, itfaiye ‘Değiştirmezsen risk var’ diyor. Biz iki arada kaldık. Can güvenliğini önemsiyoruz ama tarihi değerlerimizi de korumak zorundayız” ifadelerini kullandı.
KORUMA KURULU: KAPIYA DOKUNAMAZSIN
Kaleiçi gibi dünya çapında öneme sahip tarihi alanlarda yer alan tescilli binaların hem korunması hem de yangına karşı güvenli hale getirilmesi gerektiğini vurgulayan Hacısüleyman, "Kapılar yanmaz malzeme olmalı diyoruz ama diğer yandan koruma kurulu bu kapıya dokunamazsın diyor. Ne yapacağız?" sözleriyle yaşanan ikilemi ortaya koydu.
“CAN GÜVENLİĞİNİ GÖZ ARDI EDEMEYİZ”
Koruma kurullarının kararlarının öncelikli olması gerektiğini ifade eden Hacısüleyman, "Bu yapılar geçmişimizin hazineleri, bunları koruyarak geleceğe aktarmalıyız. Ancak insanların can güvenliğini de göz ardı edemeyiz" diyerek yangın dedektörleri ve alarm sistemleri gibi teknolojik önlemlerle çözüm arayışında olduklarını belirtti.
“TARİHİMİZ, İTİBARIMIZ ZARAR GÖRÜYOR”
Yangından korunma yönetmeliği ile koruma kurullarının kararlarının çelişmesi nedeniyle, küçük aile işletmeleri ve pansiyonların mağduriyet yaşadığını vurgulayan Hacısüleyman, "Sonuçta olan küçük otellerimize oluyor, hem tarihimiz hem itibarımız zarar görüyor" dedi.
“YÖNETMELİKTE DEĞİŞİKLİK YAPILAMLI”
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu’nun bu konuda çalışma yürüttüğünü aktaran Hacısüleyman, yönetmelikte değişiklik yapılması gerektiğini savundu. Hacısüleyman, ayrıca tarihi yapılarda konaklayan turistlerin yangın önlemleriyle ilgili bilgilendirilmesi gerektiğini ifade ederek, enerji kimlik belgesi benzeri bir sertifikasyon sisteminin uygulanabileceğini söyledi.
TURİZMDE KAPASİTE SINIRINA DOĞRU
Turizm sezonunun güçlü başladığını ve geçen yılın aynı dönemine göre denge sağlandığını ifade eden Hacısüleyman, Antalya’nın Paris ve Londra’dan sonra dünyada hava yoluyla en fazla turist alan üçüncü şehir olduğunu belirtti.
Ancak şehrin altyapısının, artan nüfus ve ziyaretçi yüküyle zorlanmaya başladığına dikkat çeken Hacısüleyman, “Köprülerimiz, trafik, atık su yönetimi, arıtma tesisleri artık sınırda. Kapasiteyi sadece yatak sayısıyla değil, şehrin tüm sistemleriyle birlikte değerlendirmeliyiz” dedi.
YERLİ TURİSTE ZOR YIL
Yerli turistin ekonomik sebeplerle bu yıl turizmde daha az yer alacağını öngören Hacısüleyman, “Yüksek faiz, enflasyon derken insanlar tasarrufa yöneliyor. Tatil süresi kısalıyor, seyahat sayısı azalıyor. Ancak yabancı turist açısından olumlu bir yıl bekliyoruz” diye konuştu.
“DAHA GÜÇLÜ BİR ANTALYA”
“İyi yerlere geliyoruz” dediği turizm sektöründe sorunların açıkça konuşulması gerektiğini altını çizen Yusuf Hacısüleyman, "Turizmde iyi yerlere geliyoruz ama sorunlarımızı da açıkça konuşmalıyız. Koruma-kullanma dengesini, dijitalleşmenin olanaklarını ve insan dokunuşunun gücünü birlikte düşünmeliyiz. Antalya’nın zenginliği sadece deniz, kum, güneş değil; aynı zamanda begonvilli sokakları, küçük otelleri ve samimi insanlarıdır. Bu değerlere sahip çıkmalıyız" ifadelerini kullandı. Başkan Yusuf Hacısüleyman’ın Antalya’nın turizm ve teknoloji alanındaki yol haritasını ortaya koyan açıklamaları, şehrin geleceği için dikkatli planlama gerekliliğini de kamuoyuna hatırlattı. /ANTALYAKÖRFEZ