Hemen söyleyeyim, bana kalırsa trafikteki şiddetin ve kavgaların hemen tümü haksızlığa uğramaktan, YANİ ADALETE ULAŞAMAMAKTAN KAYNAKLANAN AĞIR DUYGU NEDENİYLE ÇIKIYOR...
Gün geçmiyor ki haber bültenlerinde ‘Trafik magandası’ veya ‘Sokak eşkiyası’ başlıklı trafikte kavga haberleri izlemeyelim... Benim hakkımı yedin, şeridime girdin, beni tehlikeye soktun, senin yüzünden kaza yapıyordum, hatalı sensin vs... Direksiyonda böyle bir hissiyata kapılan ve büyük korku yaşayan kişi, bir de kendisine haksızlık yaptığını düşündüğünde, bir de karşı taraftaki sürüdü ‘el hareketleri’ yaparsa ortaya ölümcül kavgalar çıkıyor.
Sürüdüler o kadar hiddetle, hiç tanımadıkları diğer kişilere saldırıyorlar ki, onlarca kişi tarafından dahi ayırmak mümkün olmuyor.
Kimileri bagajdan av tüfeği, bıçak, Koltuk altından levye, bıçak, torpidodan tabanca, kapı döşemesinden ‘Haydar’ diye kemik gibi sopaları çıkartarak, Allah ne verdiyse karşısındaki düşmana (!) saldırıyor.
Kamu yönetimi tarafından getirilen ehliyete el koyma, hapis ve yüksek para cezaları da çare olmuyor. Kapıların kilitli olması nedeniyle saniyesinde düşman olduğu bu kişiye vuramayan sürücülerin gözü artık hiçbir şeyi görmüyor ve hasmın aracına her türlü zararı veriyor. Bu kısacık süre içerisinde öylesine kinleniyorlar ki, ellerini kırmak pahasına camları kaputları yumrukluyor, arabanın her tarafını tekmeliyor, içeride oturan korku içindeki kadını veya çocukları dahi görmüyorlar. Tükürüyorlar, naralar atıyorlar, biraz sakinleşince de dönüp araçlarına gidiyor, eğer karşı taraf aracından inerse ölümüne dalıyorlar, vuruyorlar...
İşte adalete ulaşamayanların veya kendisine haksızlık yapıldığını düşünenlerin çektiği bu acı, insanda böylesine delilik haline yol açacak kadar ağır bir his... Bu hissi, kendisi haksız olduğu halde haklı olduğunu düşünenler de yaşıyor...
Benden size bir tavsiye, trafikte haklı da olsanız, haksız da olsanız KİMSEYE EL-KOL HAREKETİ YAPMAYIN... Sakin olmaya çalışın ve böylesi bir durumda elinizi göğsünüze vurarak tarşı tarafa gülümseyin... Göreceksiniz ki karşıdaki delirmiş sürücü dahi anında sakinleşecek, Hatta verdiği ilk tepkiden utanacak, ortalık süt liman olacaktır...
***
Trafikteki bu durum ülkemizde yaşanan adalet sorunlarına sadece sir örnek...
Özellikle torpil sayesinde verilen beraat kararlarının yaraladığı aileleri, anne ve babaları, kardeşleri, ablaları, iş insanlarını, emeklileri, çalışanları, engelileri düşünün. Ceplerine halkın trilyonları doldurup,ellerini kollarını sallaya sallaya gidenleri, terörist olup salıverilenleri, şehit ailelerinin acısını, kazalarda can alan suçluların bir gün bile cezaevine atılmamalarını, ülkenin kaynaklarıyla büyük variyetler edinenleri, kamu ihalelerindeki haksızlıkları aklınıza getirin bakın, insanın adaletsizlikten nasıl çıldırabileceğini tahmin edeceksiniz...
Hatalı yönetim nedeniyle devrilen trenlerde, kolonları kesilen ve depremde yerle bir olan otellerde çocuklar yanarken lüks arabaları kurtaranları, otellerde hayatını kaybeden, depremlerde evlerini ve ailelerini yitiren, kamu yardımlarına ulaşamayanları, sokaklarda kalanları, sendikalı oldu diye işten atılan, tazminatı dahi verilmeyen, hakettiği maaşı alamayan, ölümlü trafik kazalarında, uyuşturucu ticaretinde, bir telefonla serbest kalanları, evi, arazisi gaspedilenleri, tarlaları, traktörleri ellerinden alınanları bir düşünün...
Bu insanlar dertlerini kime anlatacaklar, arayıp da bulamadıkları adaletin hesabını kimden soraycaklar...Dertlerini kime anlatacaklar?
TV kanallarına çıkıp hüngür hüngür ağlayanların gözyaşlarıyla gökyüzüne adalet diye yazmalarının hesabını kime soracaksınız?
İşte adalet bu kadar önemlidir... Adalet zalimin ve zulmün düşmanıdır. Adalet olan yerde zulüm olmaz...
Yakınlarını kaybedenlerin ellerini açıp, “Neden bize bunu yapıyorsun” diye tanrıya hesap sormalarının nedeni de adaletsizlik acısıdır...
***
Şimdi biraz da tarih boyunca adaletle ilgili söylenen sözlere ve tespitlere bakalım;
* Adalet mülkün (Devletin) temelidir.
*Adalet bütün ahlaki görevlerin toplamıdır. ...
** Adaletin küçüldüğü ülkelerde, büyük olanlar suçlulardır.
* Kendine nasıl davranılmasını istiyorsan, başkalarına öyle davran.. Z
* Adalet nedir? Ağaçları sulamak… Zulüm nedir? Dikenlere su vermek…
* Adalet, toplumların nefes borularıdır. (Mevlana)
*B ir yargıç, iyi niyetle dinlemeli, akıllıca karşılık vermeli, sağlıklı düşünmeli, tarafsızca karar vermelidir.
* Hükümdar haksız olarak bir köylüden yumurta alırsa, adamları köylünün bütün tavuklarını alır. ‘Sokrates)
* Zulüm yanan ateş gibidir, yaklaşanı yakar; Kanun ise su gibidir, akarsa nimet yetiştirir. (Sadi Şirazi)
* İnsanın en büyüğü, en yüksek mevkide iken tevazu gösteren, kudret sahibi iken affeden ve kuvvetli olduğu vakit adaletle hareket edendir. (Yusuf Has Hacip)
*Bir insan taraf tutmaya başlar başlamaz, dünyada da o gerçekleri o kadar az görmeye başlar. (Abdülmelik B. Mervan)
*Eğitimli insanlar öncelikle adalete değer verir. Eğitimli insanlar adalet olmadan cesaret sahibi olunca asi olurlar. Küçük insanlar adalet olmadan cesaret sahibi olunca haydut olurlar.
Özetle; Adalet güçlünün çıkarına çalışmamalıdır. Adalet hakkın gözetilmesi ve yerine getirilmesidir. Haklı ile haksızın ayırt edilmesidir. Yasalarla sahip olunan hakların herkes tarafından kullanılmasının sağlanmasıdır... Çocuklarınızın arasında dahi adaleti gözetin. Bu ağır duyguyu onlara yaşatmayın...
Esen kalın...