MUSA ALİOĞLU


HAVALİMANLARINDA FİYATLAR DA UÇUYOR!

Hazine adına bütün havalimanlarının mal sahibi olan DHMİ- Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü, meydanlarda kiraladığı işyerlerinden daha fazla kira almak için kılı kırk yarıyor, can yakıyor.


Bütün dünyada olduğu gibi Türkiye’de bulunan havalimanları aynı zamanda birer alışveriş merkezi işlevini görür. Vatandaşlar uçak bileti fiyatlarından sonra en fazla havalimanlarındaki bu restoran ve kafe gibi yeme içme mekanlarının fiyatlarının çok yüksek oluşundan şikayet etmektedirler.

Hazine adına bütün havalimanlarının mal sahibi olan DHMİ- Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü, meydanlarda kiraladığı işyerlerinden daha fazla kira almak için kılı kırk yarıyor, can yakıyor.

Bırakın TL’yi kiraları Euro olarak da alabiliyor. Ortada acı bir gerçek var ki, DHMİ’nin yüksek kiralarının faturası vatandaşın cebinden çıkıyor. Kendi işlettiği havalimanlarında fiyatlar biraz daha makul olmasına rağmen, yap-işlet-devret yöntemiyle kiraya verdiği havalimanlarında kiralar kiracı olan işletmecilerin, ürün fiyatları da işletmecilerin değilse de kiracı olarak işyeri çalıştıranların insafına kalmıştır.

Başta İstanbul olmak üzere Sabiha Gökçen, Antalya, Ankara, İzmir, Dalaman ve Bodrum gibi özel sektör tarafından işletilen havalimanlarında işyerlerinin kiralarının yüksek oluşu satılan ürünlere yansımakta ve halkın alım gücünün üstüne çıkmaktadır.

Hakkını teslim etmek gerek ki, insanın en temel ihtiyacı olan suya ücretsiz ulaşabilsin diye bazı yerlere su sebili koyan bazı havalimanı işletmeleri bu insani tavırlarından ötürü bana göre alkışı hak etmekte. Yapmayabilirlerdi.

Havalimanlarında işyerlerinin yanı sıra bir de kartla girilen özel salonlardan bahsetmeden geçemeyeceğim. Türk Hava Yolları’nın miles&smiles kartlarının yanı sıra İstanbul Havalimanı İşletmesinin İGA Pass, Sabiha Gökçen’deki Premium Kart ve Antalya, Ankara, İzmir ve Antalya’da kullanılan TAV Kart gibi kartları binlerce kişi satın alarak salonlardaki yeme içme, otopark, hızlı geçiş gibi hizmetlerden yararlanmaktadırlar. En çok yolcu ağırlayarak lider olan İstanbul Havalimanı İşletmecisi İGA şirketinin özel kartla veya bir defaya mahsus parayla girilen bu salonları müşteri sayısıyla rekor kırıyormuş.

İGA İstanbul Havalimanı’nın özel yolcu salonu ‘İGA Lounge’, Ekim ayında tüm zamanların rekorunu kırarak 30 gün içinde 172 bin 357 misafir ağırlamış.

İGA İstanbul Havalimanı dış hatlarda iki ve iç hatlarda bir salon ile 7.500 m² alanda hizmet veren İGA Lounge’da ağırlanan misafir sayısı, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 25 artırmış. İGA Lounge 2019’dan bu yana 6 yılda tam 6 milyon misafir ağırlamış.

İGA Lounge, 2025 yılı itibarıyla 40’tan fazla havayolu, 20’nin üzerinde premium seyahat programı, kurumsal şirketler, etkinlik, banka, sigorta ve finans kuruluşları ile anlaşmalı olarak yolcu kitlesini ve kapsayıcılığını sürekli artırıyor. Bu tesislerde en yüksek ve en kapsamlı (ücretsiz otopark ve vale hizmeti, buggy- elektrikli araç hizmeti ve hızlı geçiş) kartlarda yıllık ücretin 400 ile bin euro arası olduğu biliniyor.

DALAMAN’DA DA REKOR MÜŞTERİ

Türkiye’nin önde gelen havalimanı yeme-içme ve perakende gruplarından olan ve YDA-Ferrovial ortaklığıyla işletilen Dalaman Havalimanı’ndaki yeme içme mekanlarını işleten Paterna Group, 2025 yaz sezonunun Mayıs–Ekim 2025 döneminde 2 milyon 368 bin yolcuya hizmet verdi.

2009 yılında kurulan Paterna Group, Dalaman Havalimanı’nda kapsamlı yeme-içme hizmetleri sunan önemli şirketlerden biri. İç ve dış hatlarda konumlanan 15’ten fazla marka ve ünitesiyle her gün binlerce yolcuya kaliteli, çeşitli ve konforlu gastronomi deneyimleri sunan şirket ayrıca tüm uçak gecikmelerinde havayolu şirketlerine toplu refreshment hizmeti sunarak operasyonel süreçlerde stratejik çözüm ortağı rolü üstleniyor.

Şirket, ürün fiyatları konusunda hiçbir açıklama yapmazken, serbest piyasa ekonomisi kurallarını hayata geçiriyor. Yabacı yolcu için döviz bazında satın almalar onlar için sorun olmazken yerli yolcular mekanlardaki fiyatların dışarıdan pahalı oluşundan şikayetçi.

Bu sorunu çözecek makam kimdir ve nasıl önlem alacak merak ediyoruz.

Mutlu yarınlar Türkiyem.

 

……………………………………………………………………………………………

 

1.4 MİLYARLIK ÜLKE 414 BİN TURİST YOLLADI

ÇİN’İN DOSTLUĞU RAKAMLARA YANSIMIYOR

 

Medya kuruluşlarının da uluslararası ilişkileri artıran etkinlikler düzenlemesi beraberinde sayısız faydalar getirir. İşte bu amaçladır ki, Turkuaz Medya Gurubu’na bağlı China Today (Çin devlet medyası) Türkiye Dergisi “Küresel Yönetişimde Medeniyetler Arası Karşılıklı Öğrenme, Fikir Birliği Sağlamak ve Türkiye’nin Ortak Refahını Yaratmak Konulu, 6’ncı Çin-Türkiye İletişim Forumu adıyla toplantı düzenledi. Toplantıya ben de katıldım ve konuşmaları da ilgiyle dinledim.

Toplantıya Çin Halk Cumhuriyeti Türkiye Büyükelçisi Jiang Xuebin, Çin Uluslararası İletişim Gurubu (CICG) Başkanı Chang Bo ile Kültür ve Turizm Bakan Yardımcımız Nadir Alpaslan da katıldı. Çinli ve Türk bilim insanlarının katıldığı panelde iki ülke halkları arasındaki tarihi geçmişle gelecekte bağların nasıl olması gerektiği konuları ele alındı.

İki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin 71’inci yıldönümünde yapılan bu panel Asya’da Çin ile en çok ticaret yapan ikinci ülkenin Türkiye olduğunu ortaya koydu. Panelde konuşan Çinli bilim insanları, Türkiye ile dostluğa çok önem verdiklerini söylüyorlar. Doğrusu Çin’den milyarlarca dolar değerinde ithalat yapan bir ülke olarak Türkiye’yi tabii ki sevmek durumundalar.

Misafir konuşmacılardan biri 2024 yılında Çin’den Türkiye’ye gelen turist sayısının yüzde 60 artarak 400 bini geçtiğini birazda övünerek söyledi.

Daha sonra söz alan Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan’ın birbirlerine uzak olsa da İpek Yolu’nun iki kadim halkı birbirine bağladığını dile getirerek şöyle devam etti:

“2023’te 248 bin olan Çinli turist sayısı 2024 yılında 414 bine yükseldi. Gelecek yıllarda bu sayının artmasının önünde bir engel görmüyoruz. İki ülke arasında 21 olan haftalık uçuş sayısını 49’a kadar çıkardık. Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı’nın (TGA) Go Türkiye sitesindeki tanıtımları, E- vize, Çince konuşabilen elemanlarla Çin dostu havalimanı olan İstanbul Havalimanı ile hedefimiz 1 milyon turist getirmek. Böylece uzak denilen coğrafyaları daha yakınlaştıracağız.”

Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Alpaslan, toplantıda esen dostluk rüzgarlarına halel getirmeyecek nazik bir üslupla gelen turist sayısının artış gösterdiğini ve bu sayının da artacağı müjdesini verirken, Çin’in nüfusunun ne kadar olduğunu unutmuş olmalı.

Çin, 2024 rakamlarına göre 1 milyar 409 milyonluk nüfusuyla Hindistan’dan sonra dünyanın en kalabalık ikinci ülkesi. Bu kadar fazla nüfusa sahip bir ülkede her yıl milyonlarca insan başka ülkelere turist olarak giderken Türkiye’nin bu pastadan aldığı pay sadece 414 bin mi olmalıydı? Hedefimiz 1 milyon ama bence en az 2 milyon olabilmeliydi.

Hong Kong, Macau, Güney Kore, Tayland ve Tayvan gibi yakın ülkeler Çinlilerin en çok gittiği ülkelerin başında geliyor. En çok gittikleri 25 ülke arasında Türkiye ne yazık ki yok. Türkiye’den uçakla 9 saatlik yolculuk yaparak gidilebilen Çin’e her yıl başka ülkelerden 70 milyona yakın turist gidiyor. Yani mesafeler engel değil.

Bu ülkeye Türkiye’den ne kadar turist gittiğinin istatistikleri çok sağlıklı olmasa da bu sayının önemli bölümünü ticaret yapmak için gidenler oluşturuyor. Dostluk çok güzel ama tabii karşılıklı olmak kaydıyla. Hani derler ya “Gel bana, geleyim sana”.

Dış ticaret hacmi 6,3 trilyon dolara ulaşan Çin, 2022 yılında 3,6 trilyon dolar ihracat ile dünya ihracatında birinci, 2,7 trilyon dolarlık ithalat ile de dünyada en fazla ithalat yapabilen ikinci ülke konumunda. Bu rakamlarda bizim de katkımız küçümsenmeyecek kadar fazla. O nedenle Çin hükümeti yurttaşlarını Türkiye’ye gitmeleri için teşvik etmeli, dahası yönlendirmelidir.

Dostluk işte o zaman tam dostluk olur.

Bilmem çok mu yanlış düşünüyorum.