Selami Şahin


MENDERES DAL’IN DÜRÜSTLÜĞÜ MARKETE KADARMIŞ

Bugün gelinen noktada, haber merkezimizin ortaya çıkardığı iddialara karşı Başkan Dal’ın hâlâ bir açıklama yapmaması, soruları daha da çoğaltıyor.


Geçtiğimiz günlerde www.antalyahaber7.com haber merkezinde yayımlanan bir haber, Döşemealtı’nda adeta küçük bir deprem etkisi yarattı. Haberde, ilçede bazı yapılara ilişkin kaçak eklemeler, hukuka aykırı ruhsatlar ve idari süreçlerdeki “göz yumma” olayları gündeme getirilmişti. Döşemealtı'nda kısa bir gezinti yapan herkes, söz konusu iddiaların belediyede yarattığı sarsıntının sahadaki yansımalarını rahatlıkla fark edebilir. Sanırım bu sarsıntı o kadar sert oldu ki kısa bir cevap bile gönderemediler. 

            Bu iddiaları önemli kılan unsur ise yalnızca imar mevzuatına ilişkin teknik tartışmalar değil; bunların, Belediye Başkanı Menderes Dal’ın siyasete girerken kullandığı en güçlü argümanla, yani “dürüst ve şeffaf yönetim” vaadiyle keskin bir tezat oluşturmasıdır. Dal, adaylığı sırasında ve görevinin ilk dönemlerinde bu söylemi sürekli ön plana çıkarmış; hatta bu söylemle yalnızca kendi partisinin değil, ilçedeki pek çok kanaat önderinin de desteğini almıştı.

            Ancak bugün gelinen noktada, haber merkezimizin ortaya çıkardığı iddialara karşı Başkan Dal’ın hâlâ bir açıklama yapmaması, soruları daha da çoğaltıyor. Çünkü konu, herkesin gözünün önünde gerçekleşiyor. Dal’ın her gün üzerinden geçtiği ana caddede bulunan bir marketin arsanın sınırlarının tamamını kaplayarak belki de Döşemealtı tarihinde görülmemiş bir şekilde yaptığı eklemelere rağmen ruhsat marketin arsanın. CHP’den aday olarak toplumun birçok kesiminin de desteğini alarak belediye başkanı Menderes Dal’ın bu duruma kayıtsız kalması manidar değil midir?

           Antalya genelinde bir süredir başta Büyükşehir Belediyesi olmak üzere farklı belediyelerde yaşanan yolsuzluk, rüşvet ve irtikap iddialarının yarattığı güvensizlik ortamı düşünüldüğünde, Döşemealtı’ndaki sessizlik daha da ağırlaşmaktadır. Zira iddialara göre, ilçede bir belediye başkan yardımcısının inisiyatifiyle bazı kaçak yapılaşmalara göz yumulduğu net ve açık şekilde görülüyor. Yarın biri çıkıp “Başkan, her gün önünden geçtiğiniz bir yapıya nasıl ruhsat verdin?” diye sorduğunda, Menderes Dal "Ben vermedim, başkan yardımcısı vermiş" mi diyecek?

          Doğrusunu söylemek gerekirse, bu senaryo Dal’ın siyasi geleceğine ziyadesiyle zarar verir.

          Dal’ın siyasi yükselişinde etkisi bilinen gazeteci Veli Köken, bir dönem Menderes Dal’ın karakterini ve dürüstlüğünü öne çıkararak kamuoyunda güçlü bir algı oluşturmuştu. Dolayısıyla bugün yaşananlar, sadece bir marketteki eklemeleri aşan bir meseleye dönüşmüş durumda. Çünkü mesele, “birkaç metrekarelik kaçak yapı” değil; mesele, bu kaçakların sembolik olarak temsil ettiği belediye yönetiminin ilke sınavıdır.

          Bazıları, Dal’a yönelik eleştirilerin abartıldığını ve yalnızca küçük bir yapısal fazlalık üzerinden haksız ithamlarda bulunulduğunu düşünüyor olabilir. Fakat haber merkezine ulaştığı söylenen bilgi ve istihbaratların çeşitliliği ve bunların bir kısmının belgelerle desteklenmesi basit bir "market eklentisi" tartışmasının ötesine taşıyor. Doğrusu, aktarılanları duyduğumda şaşırmadım desem yalan olur. Yine de bilgi ve belge olmadan kimseye haksızlık etmem; fakat mevcut tablo, pek çok kişinin aklında aynı soruyu ortaya çıkarıyor:

         Acaba Menderes Dal’ın vaat ettiği “dürüstlük”, marketin sınırına kadar mı geçerliydi?

        Bunu zaman gösterecek. Ama görünen o ki Döşemealtı’nda yaşananlar, henüz başlangıç bile değil. “Daha neler var” diyenlerin sesi giderek yükseliyor ve eğer belediye yönetimi bu sessizliği sürdürürse, bu soruların büyüklüğü de aynı hızla artacak gibi duruyor.