Toplantıda konuşan Eğitim İş Genel Başkanı Kadem Özbay, “Türkiye’de Milli Eğitim Bakanlığı diye bir şey kalmadı. Koridorlarında cemaatler, tarikatlar geziyor. Bakan yardımcıları değişiyor, bakanlar değişiyor. Artık gençlerimizin maalesef tarikat yurtlarında öldürüldüğünü ya da tacize uğradığını sık sık duyuyoruz. Bizim bu ülkenin gençlerine borcumuz var” dedi.
![]()
Eğitim-İş Sendikası Akdeniz Bölge Toplantısı ve Yönetici Eğitimi Semineri Kemer’de 26-27 Şubat tarihlerinde hafta sonu düzenlenen bir programla Antalya il örgütünün ev sahipliğinde gerçekleştirildi. İki gün süren Eğitim İş Akdeniz Bölge Toplantısı ve Yönetici Eğitimi Semineri’ne başta ev sahibi Eğitim-İş Antalya Şube Başkanı Sadık Acar olmak üzere Eğitim İş Genel Başkanı Kadem Özbay, Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mehmet Balık, Eğitim İş Genel Basın Yayın Sekreteri Emine Çalık, Eğitim İş Genel Sekreteri Cengiz Sarıyer, Eğitim İş Genel Özlük Hukuk Sekreteri Orhan Yıldırım, Eğitim İş Genel Eğitim Sekreteri Suat Özkolay, Eğitim İş Genel Mali Sekreteri Hüseyin Selçuk, Akseki, İbradı, Gündoğmuş, Gazipaşa, Alanya, Elmalı, Korkuteli, Manavgat, Kaş, Demre, Serik, Aksu, Finike, Kumluca, Üniversite, Muratpaşa, Kepez, Konyaaltı, Kemer bölge temsilcileri ve çok sayıda eğitimci katıldı. Eğitim İş Antalya Şube Başkanı Sadık Acar’ın açılış konuşmasıyla başlayan toplantıda Antalya, Burdur, Denizli, Isparta ve Muğla Şube Başkanlarının sunumlarının ardından yönetici eğitimi semineri gerçekleştirildi.
Eğitim-İş Akdeniz Bölge toplantısının açılış konuşmasını yapan Eğitim-İş Antalya Şube Başkanı Sadık Acar, “Antalya olarak geleneksel hale getirdiğimiz yönetici eğitim seminerine Pandemi nedeniyle ara vermiştik. Fakat biz pandemi de de boş durmadık ve üye sayımızı 4 binin üzerine çıkardık. Yakın zamanda 5 bin rakamını göreceğimizden eminim. Bizlere yalnız bırakmayan başkanlarımıza teşekkür ediyorum. Örgütlenme modeli alınacaksa Antalya’daki kurumsal yapı örnek alınmalı” dedi.
Başkan Acar, “Türkiye genelinde olduğu gibi Antalya’da da sözleşmeli öğretmen, ücretli öğretmenlerimiz baktığımız zaman fazlasıyla çalışmaktadır. Sözleşmeli öğretmenlerin aldığı ücret asgari ücretin altında. Milli Eğitim Bakanlığı resmen gençlerimizi ücretli kölelik sistemi gibi çalıştırmaktadır” diyerek konuşmasında ücretli öğretmenlerin yaşadığı sorunlara değindi.
![]()
Başkan Acar’ın ardından söz olan ve dünya gündemine dair konuşan Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay, “Bugün Türkiye’nin sınırında Karadeniz de bir savaş var. Maalesef ki soğuk savaş döneminin tekrar canlandığını görüyoruz. Bu savaşın sebebi emperyalizm. Nasıl ki biz bu ülkede barışı istiyorsak kendi tam bağımsızlığımızı ifade ediyorsak tüm ülkelerinde özellikle komşu ülkelerin bağımsızlığı da oradaki insanların özgürce yaşaması da yine bizim savunmamız gereken bir şeydir. Savaş zorunlu olmadıkça bir cinayettir. Bu nedenle ‘Yurtta barış dünyada barış’ bizim şiarımızdır. Taraf olacağımız tek şey varsa o da insanlıktan yanadır yaşam hakkından yanadır. Ukrayna’yı Amerika kullanmıştır. O coğrafya da ve Ortadoğu da, Amerika’nın ve NATO’nun emperyalist planları bitmek bilmemiştir. Hatırlarsınız bizim de başımızdaki beyefendi bu projenin eş başkanı olduğunu söylemiştir. Sonra sınırlarımız ne hale gelmiştir kendi güvenliğimizi sağlamaktan, ülkemizde ki mülteci akınından ülkemizin demografik yapısıyla birçok tehditle karşı karşıya kalmıştır. Bu yüzden savaşa tereddütsüz ‘hayır’ diyoruz” diye konuştu.
Bir ülkeye en iyi yatırımın eğitime yapılacağını ifade eden Kadem Özbay, “Türkiye’de Milli Eğitim Bakanlığı diye bir şey kalmadı. Koridorlarında cemaatler, tarikatlar geziyor. Bakan yardımcıları değişiyor, bakanlar değişiyor. Artık gençlerimizin maalesef tarikat yurtlarında öldürüldüğünü ya da tacize uğradığını sık sık duyuyoruz. Bizim bu ülkenin gençlerine borcumuz var. Bu ülkeye karşı sorumluluğumuz var. O da Cumhuriyetin aydınlanma ışığını sonsuza kadar yaşatmak. Bu ülkenin tüm çocuklarına eğitimi bilimsel laik demokratik temelli ulaşmasını sağlamak. Bu ülkenin çocuklarını, cemaat ve tarikat yurtlarının istismarına karşı kale gibi korumak. Din üzerinden ya da ekonomik kaynaklar üzerinden sömürülen gençlerimizin yanında olmak zorundayız. Eğitim İş’in mücadelesi sadece eğitim ve örgütlenme mücadelesi değildir, Eğitim İş’in mücadelesi sadece sendikal mücadele de değildir, aynı zamanda bir aydınlanma mücadelesidir. Cumhuriyete olan borcunun mücadelesidir. Bu anlamda da bu mücadeleyi sonsuza kadar sürdüreceğimizi Cumhuriyet devrimlerinin karşısında olan herkesin karşısında olacağımızı ifade ediyoruz” dedi.
Toplantıda söz alan Birleşik Kamu İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mehmet Balık ise Eğitim İş’in adım adım büyüdüğünü söyledi. Konuşmasında ekonomin geldiği duruma değinen Başkan Balık, “Ülkemizde çok ciddi bir dönem yaşıyoruz. Ülkede işsizlik, enflasyon aldı başını gitti, her gün yeni bir zam geliyor. Açlık sınırı yoksulluk sınırı, gıda fiyatları, akaryakıt fiyatları, elektrik fiyatları, üretici endeksi, tüketici endeksi artık hayal edilemeyecek rakamlara doğru fırladı. 200 Lira’lık banknot ilk çıktığı 2009 yılında 134 dolar ediyordu. Şimdi 200 Lira ile 14 dolar alabiliyorsunuz. O günkü öğretmen maaşını bugüne vurduğunuz zaman öğretmen maaşının yaklaşık 25 bin Lira olması gerekiyor. Yani ne kadar çok fakirleştiğimizi görebiliyoruz” dedi.
News
