26 Eylül 2022 Pazartesi
Rusya – Ukrayna: Hemen şimdi BARIŞ!
ALİ ÖZÇİL yazdı / GASTRONOMİ VE GURME DÜNYASI
ALİ TONGÜLÜS yazdı / HAYDİ YAPIN BUNLARI DA GÖRELİM..
Google satın alımlara tam gaz devam ediyor!
FİRUZ BAĞLIKAYA EMITT’İN AÇILIŞINDA NEDEN KÜRSÜDE YOKTU?
Engelliler ve Spor
Gelişen ve değişen dünyamızda tat alma, koklama tarih öncesindeki uygulamayı gündeme getirmiştir. Dünya ve ülkemiz gastronomi alanındaki eğitimi yaygınlaştırmak geliştirmek çabası içindedir. Çünkü insan yaşamında nefaseti çok iyi seçmektedir. Bu nedenle gastronominin özneleri, üretim ve tüketim boyutları ile gastronom ve gurmedir. Gastronom; yemek pişirme sanatçısı veya ustasıdır, iyi yiyecek konusunda şöhretli olan bir restoranın sahibi veya bir ev sahibidir, mutfak ve servis sanatları uzmanıdır, gastronomi sanatında eğitimli ve bilgili kişidir. Gurme; yemek ve içmek konularında incelikleri takdir eden, bir yemeğin malzemesindeki egzotizmi ve uyumu, pişirilmesindeki incelikleri, pişirilirken ona katılan ruhu bilen ve dünyadaki yiyecek ve içecekleri izleyen, tadan, damağını sürekli geliştiren, sadece yemek konusunda değil bir gurmenin içecekler konusunda da bir degüstatörün niteliklerine sahip olması gerekir. İyi yiyecekler hakkında bilgisi olan, ağzının tadını bilen, yiyecek konusunda müşkülpesent ve iyi yiyecek heveslisi, sadece zevk için yaşayan, yemek konusunda aşırı titiz ve zarifliklere tutkun kişidir. Görüldüğü gibi yemek yemeyi sevmek gurme olmaya yetmemektedir. Gurme olabilmek için kişi kendisini gastronomi konusuna severek adamalı ve gastronomiyi hobi edinmelidir, iyi ve kötü yiyecekleri birbirinden ayırt edebilecek, yargılayabilecek düzeyde eğitimli olmalıdır. Yiyecek ve içecek malzemelerinin niteliklerini yakından tanımalı, hazırlama, pişirme ve sunumun inceliklerini bilmeli, öncelikle şarap kültürü olmak üzere alkollü ve alkolsüz içeceklerin her türlü niteliklerini yargılayabilecek düzeyde bir donanıma sahip olmalıdır. Gastronomi; tarih, fizik, kimya, gıda, psikoloji ve hepsinden önemlisi sanatla ve estetik değerlerle ilgilidir, bir bilim olmakla beraber, hem fen bilimleri(fizik, kimya ve biyoloji) hem de sosyal bilimlerden (ekonomi, sosyoloji, antropoloji, psikoloji, işletmecilik, yönetim, pazarlama) yararlanır. Ayrıca fen ve sosyal bilimler için zengin bir araştırma alanıdır. İhtiyacın ve zenginliğin yanı sıra deneyim, ihtimam ve ince zevkler sonucu doğmuştur.
Konu yeme, içme ile ilgili olduğundan; beslenme bilimi ile doğrudan ilişkili olarak tadın fizyolojisi ve tat alma, şarap üretimi, besin öğelerinin insan vücudundaki işlevleri, gıda maddelerinin seçiminde niteliklerinin belirlenmesi, gıdaların fiziksel, kimyasal ve biyolojik olarak bozulmalarının önlenmesi için hijyen ve sanitasyon kurallarına uygun üretim süreçlerin geliştirilmesi büyük oranda fen bilimlerine dayanır. Niçin insanlar yediklerini yer, beğenileri nelerden etkilenir, niçin bir şeyi severken başka şeyden hoşlanmaz soruları psikoloji bilimine, yiyecek ve içeceğin paylaşılması, birileri evde yerken birilerinin dışarda yemesi ve motivasyonları anlaşılmaya çalışıldığında sosyoloji ve ekonomiye, mutfakta kullanılan araç gereçlerin evrimi anlaşılmaya çalışıldığında tarih bilimine, insan kültürünün en önemli unsuru olan yerel mönüleri misafirlere sunma yolları ararken pazarlama bilimine, otantik bir ürün tasarlarken halk bilimlerine başvurulur. Her disiplin ise gastronominin değişik boyutuna ışık tutarak, gastronominin doğasının anlaşılmasına ve ona hakim olmada gastronom ve gurmelere yardım eder. Gastronomi çok boyutlu bir olay ve çok disiplinli bir bilimdir. İnsan hayatı boyunca bütün tatları, kokuları yaşamına katmaktadır. Olumsuz yönü ile oburluk derecesine varacak şekilde boğaza düşkünlük; olumlu yönü ile iyi yemek hazırlama ve yemenin bir bilim ve sanat olarak ele alınmasıdır. Yeme içme ile gastronomi arasında fark, örtünme ve giyinme arasındaki farktan daha büyüktür. İnsanın bütün duyular algılarına hitap edebilen gastronomi estetik değerlerin tamamını bünyesinde taşır. Yiyecek ve içeceklerin görsel, işitsel, tatsal güzelliklerinin lezzetlerinin ortaya çıkarılması sanatıdır. Bu nedenle hazırlanan her yemek tabağı ve içkinin sunulduğu bardağın estetiği ve güzelliği birer sanat eseri çerçevesidir. Bu çerçevenin içinde ışık, gölge ve renkler doğal kompozisyonlarını bulurlar. Yiyecek ve içeceklerin hazırlanması ve sunumu bir sanattır, yeme, içme insanın temel bir ihtiyacıdır ancak gastronomi yeme ve içmede estetik ve güzellik de aramaktadır. İnsan, bütün diğer canlı varlıklardan farklı olarak en temel ihtiyacını bir sanata dönüştürmüştür. İnsan için insan tarafından yapılmakta ve herkes tarafından paylaşılmaktadır.
Peynirin ilk olarak 8 ya da 10 bin yıl önce Mezopotamya veya İndus Vadisi’nde çobanlarca bulunduğu söylenir.
Sütün peynire dönüşüp uzun süre saklanması insanlar tarafından binlerce yıldır uygulanan bir yöntem. Türklerin peynirle tanışmalarının Anadolu’ya göçlerinden önce olduğu bilinmektedir.
Peynir yağlı veya yağsız sütten yapılabilir. Peynirlerin yapılışına baktığımızda sütün pıhtılaşma, kesilme, pıhtının pişirilme veya pişirilmeme, süzme, tuzlama ve baskı aşamalarından geçtiğini görüyoruz.
Önce süte peynir mayası eklenerek pıhtılaşması sağlanıyor. Maya sütün pıhtı ve suyunu ayırıyor. Mayalanan süt, peynir çeşidine göre yarım ile iki saat arasında pıhtılaşıyor.
İkinci aşamada peynir pıhtısının işlenerek yoğunlaştırılması.
Mayalanma sonunda pıhtılaşan süt, üretilmek istenen peynir türüne göre değişik işlemlerden geçiyor. Sonra süzme ve baskı işlemi gelir. Pıhtı cendere denilen süzme bezlerine alınıp süzülür. Bu işlem torbaları askıya alma, sonra da kalıplara aktarıp baskı yöntemiyle tamamlanır.
Süzülmesi sona ermiş ham peynire teleme denir.
Kalıplanan ve suyunu bırakan peynir, kuru tuzlama veya salamura denilen tuzlu suya atılma işlemine tabi tutulur.
En son aşama ise peynirin olgunlaştırılmasıdır.
Cinslerine göre peynirlerin olgunlaşması iki-üç ay sürebilir. Sütün yağı, peyniri ve noru alındıktan sonra geride kuru madde içeren peyniraltı suyu kalır. Bu sıvı kaynatılınca çökelek çıkar. Bir tür çökelek de kesilmiş sütten elde edilir.
Nor, yumuşak taze bir peynirdir. Otlu peynirlerde beyaz peynir grubundadır. Fakat içine katılan otlar kendisine farklı bir lezzet kazandırır.
Tulum peyniri taze tüketilmeyen bir peynirdir. Genellikle çiğ sütten yapılıp 3-5 ay olgunlaştıktan sonra tüketime sunulur. Olgunlaşma işlemi mağara veya mahzen gibi yerlerde yapılmaktadır. Yağlı koyun sütünden yapılanı en lezzetlidir.
Dil peyniri, batı kökenli bir peynirdir. Taze olarak tüketilen dil peyniri tuzsuz, liflere ayrılabilen dil şeklinde bir peynirdir. Tuz oranının düşük olması nedeniyle tuzdan kaçınanlar daha çok tercih etmektedir.
Küflü peynir özel bir peynir çeşidi olmayıp küflenerek yeşil renk almış peynirler için peynir ismiyle birlikte kullanılmaktadır.
Kaşar peynir, koyun ve inek sütünden yapılır. Tekerlek şeklinde üretilen peynir 3-6 ay soğuk depolarda çuval içinde bekletilerek kabuk bağlayıp eskimesi sağlanır. Dış yüzeyi küflendiğinde lezzeti artar.
En çok tükettiğimiz hellim ve beyaz peynir ise kahvaltıların vazgeçilmez lezzetidir. Süt ve süt ürünlerinin beslenmedeki önemi çok büyüktür.
Peynirler yüksek kaliteli protein, yağ, mineral madde ve vitaminler yönünden oldukça zengindir.
Dağlık Karabağ’da 27 Eylül tarihinde başlayan savaş 44 günde Ermenistan’ın tarihi mağlubiyetiyle sona ermiş, yenilginin ardından Erivan’da başlayan protestolar Başbakan Paşinyan’a istifa çağrılarıyla günlerce devam etmişti.
Azerbaycan 27 yıl sonra işgalden kurtulan Ağdam’a girmiş ancak şehirdeki acı tablo, gün ışığıyla birlikte ortaya çıkmıştı. Neredeyse tek bir sağlam bina kalmayan şehrin harabe görüntüsü yürek burktu.
Rusya heyeti Azerbaycan ve Ermenistan’da önemli görüşmeler gerçekleştirirken Paşinyan’a tüm umutlarını başladığı Rusya’dan yine kötü haber geldi.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Dağlık Karabağ’ın Azerbaycan topraklarının ayrılmaz bir parçası olduğunu ifade etti.
Rossiya 1’e konuşan Putin, Dağlık Karabağ’ın aidiyeti ile ilgili değerlendirmesinde bölgenin Azerbaycan topraklarının ayrılmaz bir parçası olduğunu söyledi.
Putin, “Ermenistan, Dağlık Karabağ’ın bağımsızlığını ve egemenliğini tanımadı. Bu, uluslararası hukuk açısından hem Dağlık Karabağ’ın hem de ona komşu tüm bölgelerin Azerbaycan Cumhuriyeti topraklarının ayrılmaz bir parçası olduğu anlamına geliyordu” diye konuştu.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan 10 Kasım itibariyle Dağlık Karabağ’da 27 Eylül’den beri devam eden çatışmaların durması için bir anlaşma imzalamıştı.
İmzalanan ortak bildiriye göre Azerbaycan ve Ermenistan güçleri anlaşmanın imzalandığı anda bulundukları noktalarda kaldı. Böylece çatışmalar esnasında ele geçirdiği yerleşim yerleri Azerbaycan’ın denetimine geçmiş oldu.
Bu bir alıntı metin örneğidir.
Dağlık Karabağ’da Azerbaycan ile Ermenistan arasında çatışmaları sonlandıran anlaşmanın ardından bölgedeki durum ile ilgili temaslarda bulunmak üzere Rus hükümet üyelerinden oluşan heyet Azerbaycan’ın başkenti Bakü’ye gitmiş, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’dur.
Başbakan Yardımcıları Aleksandr Novak ve Aleksey Overçuk oluşan heyet Azerbaycan, Ermenistan ve Rusya’nın imzaladığı üçlü bildirinin bölgede sağlam ve uzun süreli barışın sağlanması açısından önemli adım olduğunu açıklamıştı.
Aliyev’in bölgedeki uzlaşma konusunu her zaman vurgulamasına özel önem verdiklerini bildiren Lavrov, bölgede yapılacak tüm çalışmaların yabancı çıkarlar için değil bölge insanlarına yönelik olduğundan emin olduğunu ifade etti.
Öte yandan Dağlık Karabağ’da çatışmaları sona erdiren anlaşma gereği Azerbaycan’a ait topraklarda bulunan Ermeni siviller ve askerler, bölgeden ayrılmaya devam ediyor.
Yenilginin ardından başkent Erivan’da istifa etmesi için günlerce protestolar yapılan Başbakan Paşinyan ise uzun süre sonra cepheye savaşmaya giden eşiyle birlikte bir cenaze töreninde görüntülendi.
Öte yandan Dağlık Karabağ’da çatışmaları sona erdiren anlaşma gereği Azerbaycan’a ait topraklarda bulunan Ermeni siviller ve askerler, bölgeden ayrılmaya devam ediyor.
Yenilginin ardından başkent Erivan’da istifa etmesi için günlerce protestolar yapılan Başbakan Paşinyan ise uzun süre sonra cepheye savaşmaya giden eşiyle birlikte bir cenaze töreninde görüntülendi.
Dağlık Karabağ’da 27 Eylül tarihinde başlayan savaş 44 günde Ermenistan’ın tarihi mağlubiyetiyle sona ermiş, yenilginin ardından Erivan’da başlayan protestolar Başbakan Paşinyan’a istifa çağrılarıyla günlerce devam etmişti.
Azerbaycan 27 yıl sonra işgalden kurtulan Ağdam’a girmiş ancak şehirdeki acı tablo, gün ışığıyla birlikte ortaya çıkmıştı. Neredeyse tek bir sağlam bina kalmayan şehrin harabe görüntüsü yürek burktu.
Rusya heyeti Azerbaycan ve Ermenistan’da önemli görüşmeler gerçekleştirirken Paşinyan’a tüm umutlarını başladığı Rusya’dan yine kötü haber geldi.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Dağlık Karabağ’ın Azerbaycan topraklarının ayrılmaz bir parçası olduğunu ifade etti.
Rossiya 1’e konuşan Putin, Dağlık Karabağ’ın aidiyeti ile ilgili değerlendirmesinde bölgenin Azerbaycan topraklarının ayrılmaz bir parçası olduğunu söyledi.
Putin, “Ermenistan, Dağlık Karabağ’ın bağımsızlığını ve egemenliğini tanımadı. Bu, uluslararası hukuk açısından hem Dağlık Karabağ’ın hem de ona komşu tüm bölgelerin Azerbaycan Cumhuriyeti topraklarının ayrılmaz bir parçası olduğu anlamına geliyordu” diye konuştu.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan 10 Kasım itibariyle Dağlık Karabağ’da 27 Eylül’den beri devam eden çatışmaların durması için bir anlaşma imzalamıştı.
İmzalanan ortak bildiriye göre Azerbaycan ve Ermenistan güçleri anlaşmanın imzalandığı anda bulundukları noktalarda kaldı. Böylece çatışmalar esnasında ele geçirdiği yerleşim yerleri Azerbaycan’ın denetimine geçmiş oldu.
Bu bir alıntı metin örneğidir.
Dağlık Karabağ’da Azerbaycan ile Ermenistan arasında çatışmaları sonlandıran anlaşmanın ardından bölgedeki durum ile ilgili temaslarda bulunmak üzere Rus hükümet üyelerinden oluşan heyet Azerbaycan’ın başkenti Bakü’ye gitmiş, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’dur.
Başbakan Yardımcıları Aleksandr Novak ve Aleksey Overçuk oluşan heyet Azerbaycan, Ermenistan ve Rusya’nın imzaladığı üçlü bildirinin bölgede sağlam ve uzun süreli barışın sağlanması açısından önemli adım olduğunu açıklamıştı.
Aliyev’in bölgedeki uzlaşma konusunu her zaman vurgulamasına özel önem verdiklerini bildiren Lavrov, bölgede yapılacak tüm çalışmaların yabancı çıkarlar için değil bölge insanlarına yönelik olduğundan emin olduğunu ifade etti.
Öte yandan Dağlık Karabağ’da çatışmaları sona erdiren anlaşma gereği Azerbaycan’a ait topraklarda bulunan Ermeni siviller ve askerler, bölgeden ayrılmaya devam ediyor.
Yenilginin ardından başkent Erivan’da istifa etmesi için günlerce protestolar yapılan Başbakan Paşinyan ise uzun süre sonra cepheye savaşmaya giden eşiyle birlikte bir cenaze töreninde görüntülendi.
Öte yandan Dağlık Karabağ’da çatışmaları sona erdiren anlaşma gereği Azerbaycan’a ait topraklarda bulunan Ermeni siviller ve askerler, bölgeden ayrılmaya devam ediyor.
Yenilginin ardından başkent Erivan’da istifa etmesi için günlerce protestolar yapılan Başbakan Paşinyan ise uzun süre sonra cepheye savaşmaya giden eşiyle birlikte bir cenaze töreninde görüntülendi.
Dağlık Karabağ’da 27 Eylül tarihinde başlayan savaş 44 günde Ermenistan’ın tarihi mağlubiyetiyle sona ermiş, yenilginin ardından Erivan’da başlayan protestolar Başbakan Paşinyan’a istifa çağrılarıyla günlerce devam etmişti.
Azerbaycan 27 yıl sonra işgalden kurtulan Ağdam’a girmiş ancak şehirdeki acı tablo, gün ışığıyla birlikte ortaya çıkmıştı. Neredeyse tek bir sağlam bina kalmayan şehrin harabe görüntüsü yürek burktu.
Rusya heyeti Azerbaycan ve Ermenistan’da önemli görüşmeler gerçekleştirirken Paşinyan’a tüm umutlarını başladığı Rusya’dan yine kötü haber geldi.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Dağlık Karabağ’ın Azerbaycan topraklarının ayrılmaz bir parçası olduğunu ifade etti.
Rossiya 1’e konuşan Putin, Dağlık Karabağ’ın aidiyeti ile ilgili değerlendirmesinde bölgenin Azerbaycan topraklarının ayrılmaz bir parçası olduğunu söyledi.
Putin, “Ermenistan, Dağlık Karabağ’ın bağımsızlığını ve egemenliğini tanımadı. Bu, uluslararası hukuk açısından hem Dağlık Karabağ’ın hem de ona komşu tüm bölgelerin Azerbaycan Cumhuriyeti topraklarının ayrılmaz bir parçası olduğu anlamına geliyordu” diye konuştu.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan 10 Kasım itibariyle Dağlık Karabağ’da 27 Eylül’den beri devam eden çatışmaların durması için bir anlaşma imzalamıştı.
İmzalanan ortak bildiriye göre Azerbaycan ve Ermenistan güçleri anlaşmanın imzalandığı anda bulundukları noktalarda kaldı. Böylece çatışmalar esnasında ele geçirdiği yerleşim yerleri Azerbaycan’ın denetimine geçmiş oldu.
Bu bir alıntı metin örneğidir.
Dağlık Karabağ’da Azerbaycan ile Ermenistan arasında çatışmaları sonlandıran anlaşmanın ardından bölgedeki durum ile ilgili temaslarda bulunmak üzere Rus hükümet üyelerinden oluşan heyet Azerbaycan’ın başkenti Bakü’ye gitmiş, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’dur.
Başbakan Yardımcıları Aleksandr Novak ve Aleksey Overçuk oluşan heyet Azerbaycan, Ermenistan ve Rusya’nın imzaladığı üçlü bildirinin bölgede sağlam ve uzun süreli barışın sağlanması açısından önemli adım olduğunu açıklamıştı.
Aliyev’in bölgedeki uzlaşma konusunu her zaman vurgulamasına özel önem verdiklerini bildiren Lavrov, bölgede yapılacak tüm çalışmaların yabancı çıkarlar için değil bölge insanlarına yönelik olduğundan emin olduğunu ifade etti.
Öte yandan Dağlık Karabağ’da çatışmaları sona erdiren anlaşma gereği Azerbaycan’a ait topraklarda bulunan Ermeni siviller ve askerler, bölgeden ayrılmaya devam ediyor.
Yenilginin ardından başkent Erivan’da istifa etmesi için günlerce protestolar yapılan Başbakan Paşinyan ise uzun süre sonra cepheye savaşmaya giden eşiyle birlikte bir cenaze töreninde görüntülendi.
Öte yandan Dağlık Karabağ’da çatışmaları sona erdiren anlaşma gereği Azerbaycan’a ait topraklarda bulunan Ermeni siviller ve askerler, bölgeden ayrılmaya devam ediyor.
Yenilginin ardından başkent Erivan’da istifa etmesi için günlerce protestolar yapılan Başbakan Paşinyan ise uzun süre sonra cepheye savaşmaya giden eşiyle birlikte bir cenaze töreninde görüntülendi.