Et ve Süt Kurumu’nun ete yaptığı yüzde 25 fiyat artışını değerlendiren sektör temsilcileri ve üreticiler, yapılan zammın ciddi bir etki yaratmadığını sektördeki maliyetlerin dikkate alınması gerektiğini vurguladı. Üretimdeki sıkıntıların giderilmesi gerektiğini belirten sektör temsilcileri Türkiye’nin yerli ve milli hayvancılık şekli olan ‘küçükbaş hayvancılığa’ geri dönülmesi gerektiğini savundu.
Son dönemde dünya genelinde yaşanan tedarik zinciri sorunları ve enerji fiyatlarındaki yükselişle temel besin kaynaklarının fiyatları da yükselmeye devam ediyor. Son olarak Et ve Süt Kurumu (ESK), et fiyatlarında yüzde 20-25 arasında artışa gitti. Yapılan zam sonrası kıymanın kilogramı 229 TL’den 279 TL’ye; kuşbaşının kilogramı ise 259 TL’den 319 TL’ye yükseldi. Vatandaş et fiyatlarında yapılan artışı fazla bulurken sektör temsilcileri ete yapılan zammın normal seviyelerde olduğunu söyledi.
YARDIMCI: ET FİYATLARINDAKİ ARTIŞ NORMAL
Türkiye Kasaplar Besiciler Et ve Et Ürünleri Federasyon Başkanı ve Antalya Kasaplar Odası Başkanı Osman Yardımcı, et fiyatlarındaki artışı ‘normal’ olarak değerlendirirken, Avrupa ülkelerinde de benzer zamların yaşandığını belirtti. Yardımcı, “Onlar hep geriden geliyor ve yaptığı zam büyük bir zam değil. Normal. Ne kadar zam yapsa, bizim yararımıza olur. Sadece Türkiye’de değil, Avrupa ülkelerinden bile ete zam yapıyorlar” dedi.
“KÜÇÜKBAŞ HAYVANCILIĞA DÖNMELİYİZ”
Türkiye’de, 1992’den sonra et tüketiminin daha çok dana etine yöneldiğini ifade eden Yardımcı, “Avrupa ülkelerinde de zam yapılıyor ete ancak Avrupa ülkelerinde çoğu domuz yediği için onları fazla etkilemiyor. Biz önceden koyun ve keçi yiyorduk, 92’den sonra bir şekilde danaya döndük. Tabii ki yine koyun ve keçiye dönmeliyiz” diye konuştu.
“ESNAFIN MALİYETLERİ YÜKSEK”
Kasap esnafının maliyetlerinin yüksek olduğunu ve bu durumun et fiyatlarına yansıdığını vurgulayan Yardımcı, “Zamlar normaldir. Maliyetlere, girdilere bakılmalı. Esnafın suçu değil bu, maliyetler bakın. Bir kasabın bir işçi çalıştırdığı zaman, iki kişi 14 ila 15 bin liraya mal oluyor. Bugün girdileri düşürmedikten sonra elektrik, ulaşım, dükkan kirası, sigorta parası yüzde 50-60 oranında bir getiri yapıyor. 1 kilogram ette yüzde 60 masraf giriyor. Bu masrafları düşmedikten sonra hiçbir şeyin önü alınamaz” ifadelerini kullandı.
“ESNAFIN AYAKTA DURMASI LAZIM”
Esnafın desteğe ihtiyacı olduğunun altını çizen Yardımcı, “Esnafın kana ihtiyacı var, serum veriyorlar. Esnafın ayakta durması lazım. Onun için zam doğal olarak gelecek. Türkiye’de araştırmalar bakarsanız, ete zam yüzde 80 gelmiş, ama diğer temel gıda maddelerine yüzde 300 zam gelmiş. Bizim görüşümüz, açıklamalara göre en ucuzu et ama alım gücü olmadığı için et pahalı geliyor” diye yorumladı.
“KÜÇÜKBAŞ, YERLİ VE MİLLİ HAYVANCILIK ŞEKLİDİR”
Antalya Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı Zeliha Öztürk ise küçükbaş hayvancılığın Türkiye için önemine vurgu yaptığı konuşmasında, “Küçükbaş hayvancılık Türkiye’nin yerli ve milli hayvancılık şeklidir. Bizim coğrafyamıza, iklimimize, her şeyden önce kırsaldaki aile tipi işletmelerimize uygun olan koyun ve keçiciliktir. Dolayısıyla, biz Anadolu’ya nasıl koyunumuzla geldiysek, Toroslar’da keçilerimizle var olduk, bugün sanki o çizgiden biraz sapmamızın ekonomik kayıplarını yaşıyoruz” dedi.
“ÜRETİCİ MAALESEF ZOR ŞARTLAR ALTINDA”
Kırsal alanda üretim yapmanın zorlukları ve yetersiz destekler nedeniyle sektörün sıkıntılar yaşadığını dile getiren Öztürk “Üretici maalesef zor şartlar altında, kırsal alanda üretimi yapamamaktan kaynaklı olarak Türkiye’nin et ve süt üretimine yeteri kadar destek olamıyor. Artan maliyetlerin yanında, desteklerin yetersiz olması nedeniyle küçükbaş hayvancılık yapılamıyor” diye kaydetti.
“KÜÇÜKBAŞ TÜRKİYE’NİN LOKOMOTİFİDİR”
Üreticilerin, ekonomik zorluklara rağmen üretimi sürdürmeye çalıştığını ifade eden Öztürk, ancak bu durumun sürdürülebilir olmadığını belirten Öztürk, “Her ne kadar çobanlık, koyun ve keçi yetiştiriciliği dediğimiz zaman hayvancılık sektöründen çok büyük bir sektörden bahsetmiyormuş gibi sanılsa da, lokomotif olan bir sektörden bahsettiğimizi maalesef ki bugün acı tecrübelerle görüyoruz. Gerekli olan proteini çocuklarımıza yediremiyor ve bu pahalılıkla karşı karşıya kalıyoruz” diye konuştu.
“İNATLA ÜRETİME DEVAM EDECEĞİZ”
Üretimden çekilmelerin yaşandığına dikkat çeken Öztürk, “Üretim şeklimizde, yetiştiricimiz para kazanmasa da bu işi yapıyor ve bundan önceki süreçte, 4 yıl önceki rakamlara bakarsanız, zam almadan üretime devam ediyoruz. Bu da maalesef üretimden çekilmelere, yaşlı olan bu işle uğraşan yetiştiricilerimizin bu işten el çekmesiyle, maalesef bu noktada sektör kan kaybı yaşıyor. Ancak umutluyuz, bu coğrafya bizim, biz üretime inatla devam edeceğiz” dedi.
Öztürk, “Üretici birazcık destek olunursa, bugün dağımızda taşımızda sürülerimizi 500’ü 5 bin rakamlarına ulaştırmak zor değil, biz hep üretimde olacağız, var kalacağız” diyerek sözlerini noktaladı. /LİDER – Mühübe TAŞKIN
News
